Gebe kalamama nedeniyle çare arayan bir çift
doktora mutlaka beraber başvurmalıdır. Öncelikle bir Kadın Hastalıkları ve
Doğum uzmanına başvurulduktan sonra gerekli diğer branş doktorlarından
konsultasyon istenir.
İnfertilite tetkikleri temel olarak yukarıda bahsettiğimiz üç
ana başlığa ait sorunları belirlemek için kullanılırlar.
Sperm üretimi ve spermin iletilmesiyle ilgili sorunlar-spermiyogram
Oosit (yumurta hücresi) üretimi ile ilgili sorunlar- ovulasyon
(yumurtlama) olup olmadığının belirlenmesi
Oosit ve spermin karşılaşması ve birleşmesiyle ilgili
sorunlar-histerosalpingografi
Bu üç tetkik infertil bir çiftin
incelenmesinde mutlaka yapılması gereken "olmazsa olmaz"
tetkiklerdir. Diğer tetkikler bu üç ana
tetkikin tamamlayıcısı olarak rol alırlar.
Şimdi infertil çiftin değerlendirilmesini ayrıntılı olarak
inceleyebiliriz:
Jinekolojik muayene ve ultrason:
Bu, değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Kadında gebeliğe
engel olabilecek vajinismus, vajinada, servikste ve uterusta doğumsal
kusurlar, uterus miyomları, over (yumurtalık) kistleri gibi jinekolojik
patolojiler yapılan muayene ve ultrasonla anlaşılabilir, ya da en azından şüphelenilebilir.
jinekolojik
muayenenin ayrıntıları için tıklayın
vajinismus
ile ilgili ayrıntılar için tıklayın
Erkeğin değerlendirilmesi
İnfertilite değerlendirmesinde yanlızca spermiyogram yapmak
yerine erkeğin üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesinde fayda vardır.
Bu değerlendirmede erkekte gebeliğe engel olabilecek peniste şekil
bozuklukları, ereksiyon kusurları, varikosel, hormonal dengesizliğe işaret
edebilecek patolojiler saptanabilir. Spermiyogram incelemesi bu muayenenin önemli
bir parçasıdır.
Usulüne uygun olarak alınmış ve değerlendirilmiş bir
spermiyogramda aşağıdaki parametreler mutlaka yeralmalıdır:
sayı/ml
ileri hareketli sperm yüzdesi
meni hacmi
morfolojik olarak normal yapıda olan sperm yüzdesi
meni sıvısının pH değeri.
20 milyon/ml ve /veya %40 motilite altı subfertiliteye neden
olurken tekrarlanan spermiyogramlarda sperm sayısının 10 milyon/ml altında
ve/veya hareketliliğin %20 altında olması durumunda nadiren gebelik oluşur.
erkek
infertilitesinin ayrıntıları için tıklayın
normal
spermiyogram değerlerini görmek için tıklayın
Kadında hormonal tetkik
Özellikle adet düzensizliği, tüylenme, kilo problemi, göğüslerden
süt gelmesi gibi durumlarda hormonal bir dengesizlik olma olasığı yüksektir.
Kadında polikistik over dışında ovulasyonu olumsuz yönde etkileyen iki önemli
hormonal bozukluk vardır: Birincisi tiroid problemleri (tiroid hormonlarının
normalden fazla ya da az salgılanması) ve ikincisi hiperprolaktinemi (hipofiz
bezinden salgılanan prolaktin hormonunun yüksek olması). Bu iki durumu
ortaya çıkarmak için kanda TSH ve prolaktin değerleri bakılır. Belli
durumlardan şüphelenildiğinde buna diğer hormon tetkikleri eklenebilir.
PKO
ile ilgili ayrıntılar için tıklayın
Ovulasyon (yumurtlama) olup olmadığının
belirlenmesi
Bunun için midluteal faz (luteal fazın ortasında) progesteron
(MLP) ölçümü en uygun olan incelemedir.
Kadında ovulasyon olduğunda çatlayan folikül aktif olarak
progesteron salgılayan ve corpus luteum (korpus luteum okunur) adı verilen
yapıya dönüşür. Bu yapının ömrü 14 gündür. İşte bu yüzden yumurtlamayla başlayan
ve adet kanamasına kadar devam eden döneme luteal faz adı verilir.
Progesteron hormonu luteal fazın tam ortasında en yüksek seviyeye ulaşır.
Ovulasyonun olup olmadığını belirlemede kullanılan en etkin yöntemlerden
biri MLP ölçümüdür.
Kan numunesinin alınacağı günün bilinmesi için kadının
sikluslarının kaç gün sürdüğünün iyi bilinmesi gerekir. Beklenen adet
tarihinden 6-8 gün önce kan alınır.
Tam luteal fazın ortasında eğer ovulasyon induksiyonu için ilaç
("yumurtlamayı sağlayıcı ilaç") kullanılmadıysa bu değerin 10-14
ng/ml olması gerekir. HMG (human menopausal gonadotropins) ya da klomifen
ile ovulasyon induksiyonu yapılan sikluslarda corpus luteum daha "güçlü"
hormon salgıladığından bu değer 16-20 ng/ml arası bulunur. Kanda progesteron
bulunması ovulasyon olduğunun göstergesidir.
MLP ayrıca luteal faz defekti (LPD) için de uyarıcı
olabilen bir incelemedir. LPD'de corpus luteum hormonal bir nedenle
"zayıf" olduğunda az progesteron salgılar ve bu yüzden de luteal
faz kısa sürer. LPD gebeliği önleyen bir etken olabilir ve MLP'nin düşük çıkması
LPD için ek tetkik ve tedavi yapılmasını gerektirebilir.
Folikülometri
Ovulasyonun belirlenmesinde kullanılan diğer bir yöntemdir.
Burada siklusun ilk günlerinden itibaren overler (yumurtalıklar) ultrasonla
dikkatli bir şekilde değerlendirilir. Overlerden birinde oluşan folikül
(nadiren birden fazla sayıda folikül oluşabilir) gelişimi belli aralıklarla
yapılan seri ultrasonlarda izlenir. Bir folikülün 16-20 mm. çapına ulaştıktan
belli bir süre sonra kaybolduğunun gözlenmesi ve aynı zamanda pelviste
serbest sıvı saptanması ovulasyonun kanıtı olarak kabul edilir. Folikülometri
daha çok ovulasyon induksiyonu ("yumurtlama tedavisi") yapılan
sikluslarda folikül gelişimi takibinde kullanılır.
Bazal vücut ısısı ölçümü
Yumurtlama olduktan sonra luteal fazda salgılanan
progesteronun etkisiyle vücut ısısında önce kısa süreli hafif bir düşme
hemen sonrasında birkaç dizyemlik yükselme meydana gelir. Bu ısı artışı
olduktan sonra progesteron salgısının devam ettiği dönem boyunca ısı yüksek
kalır ve adetin oluşmasına yakın düşmeye başlar.
Bazal vücut ısısı takibinde hassas ve dizyemli termometrelerle
ölçüm yapılır. Ancak gerek yöntemin zor uygulanırlığı, gerekse ateş,
yorgunluk, uykusuzluk gibi etkenlere bağlı olarak vücut ısısının değişkenlikler
göstermesi nedeniyle bu yöntem yumurtlamanın olduğunun belirlenmesinde çok
tercih edilmez.

İdrarda LH (luteinizan hormon) saptanması
Piyasada satılan ve ELISA yöntemiyle LH pikini belirleyebilen prediktörler
vardır. LH piki (LH'ın en yüksek seviyeye ulaştığı an) folikülün çatlamasını
ve böylece ovulasyon oluşumunu tetikleyen bir olaydır. Ancak ne yazık ki bu
prediktörler birçok kadında LH pikini doğru bir şekilde belirleyemez ve böylece
ovulasyon olduğunun belirlenmesinde yetersiz kalabilirler. Ayrıca bu
prediktörler kadının en fertil ("verimli") günlerini belirlemede
de yeterli değildirler, zira LH piki olduğunda ovulasyon olmuştur ve
ovulasyonun birkaç gün öncesinde kalan verimli dönemler atlanmış olur.
sonraki sayfa
|