Sigara
hakkında genel bilgiler
Kısa
vadeli etkiler
Uzun
vadeli etkiler
Sigaranın
gebelik ve bebek üzerindeki etkileri
Sigara
alışkanlığı olan anne adaylarına öneriler
Sigara
hakkında genel bilgiler
Sigara dumanı içerdiği zift, nikotin, karbon monoksit, kurşun
ve diğer zehirli birçok maddenin direkt olarak üstsolunum yollarına,
buradan bronşlara ve akciğerlere ve buradan da kana geçmesi ve tüm
organlara yayılmasıyla başta solunum sistemi, kalp ve damarlar olmak üzere
vücudun tüm organ sistemlerine zarar verebilir.
Sigaranın bu zararlı etkileri kısa vadeli ve uzun vadeli
olarak ikiye ayrılır:
Kısa vadeli etkiler
Bunlar, sigara içildiği anda vücuda giren nikotin ve karbonmonoksitin
yarattığı anlık etkilerdir. Nikotin bronşları kasıcı etkisiyle akciğerlere
daha az hava girmesine, damarları kasıcı etkisiyle damariçi basıncın yani
tansiyonun yükselmesine, kalbe etkisiyle nabzın hızlanmasına neden olur. Karbonmonoksit
ise alyuvarların içinde bulunan hemoglobin adlı molekülün oksijen taşımaktan
sorumlu bölgelerini işgal ederek kanın oksijen miktarının azalmasına yolaçar.
Bu kısa vadeli etkiler tek bir sigara içilmesinde bile, hatta çok
sigara dumanı bulunan ortamlarda sigara içmeyen kişilerde bile görülen
etkilerdir. Normal bir birey bu kısa süreli etkileri kolayca tolere
edebilir. Ancak anne adayının karnındaki bebeğinin de oksijen ihtiyaçları gözönünde
bulundurulursa bir tek sigaranın yarattığı hipoksi (oksijen azlığı) ve
hipertansiyon (tansiyon yüksekliği) bile bebeğe daha az kan ve daha az
oksijen gitmesine neden olabilir. Bu durumun günde bir paket sigara içen
bir anne adayında 20 kez tekrarlaması, fetusun ilerleyici bir şekilde
oksijensiz kalmasına ve olumsuz değişiklikler meydana gelmesine neden
olabilir.
Uzun vadeli etkiler
Sigara içenlerde uzun vadeli etkiler bir yandan kısa vadeli
etkilerin birikici özelliklerine, öte yandan sigaranın içinde bulunan
ziftin akciğerlere çökmesine (kronik bronşit gelişimi), sigaranın içerdiği
kurşun gibi zehirlerin solunum yolunu döşeyen hücrelerde anormal değişiklikler
göstermesine (kanser riskinde artış), toksik maddelerin damarlarda yaptığı
hasarlar neticesinde ateroskleroz (damar sertliği) meydana gelmesine (koroner
kalp hastalığı riskinde artış), genel olarak sigara alışkanlığının iştahı
azaltıcı, C vitaminini tüketici etkileri nedeniyle uzun vadede beslenme
bozukluğu belirtilerinin ortaya çıkmasına bağlı olarak meydana gelir.
Uzun zamandan beri sigara içen insanlarda akciğerlerin hava taşıma
kapasitesi azalmıştır ve en ufak bir zorlamayla nabızda artma ve nefes darlığı
ortaya çıkar. Çok uzun zamandan beri sigara içenlerde akciğer ve diğer
solunum yolu kanserlerine ve hatta mesane gibi diğer organ kanserlerine eğilim
artar. Yine bu kişilerde damar sertliğine bağlı koroner kalp hastalıkları
ve diğer hastalıklara (felç gibi) eğilim artmıştır.
Sigaranın gebelik ve bebek üzerindeki etkileri
Sigara içme alışkanlığı olan anne adaylarında çeşitli normaldışı
durumların meydana gelme riskinde önemli artış gözlenir. Bu anne adaylarında:
·
düşük riski artar...
·
erken
doğum tehdidi ve erken doğum riski artar...
·
erken
membran rüptürü (su kesesinin erken açılması) riski
artar...
·
intrauterin
gelişme geriliği, düşük doğum tartılı bebek doğurma riski
artar...
·
gebelikte kanama riski (özellikle
ablatio placenta ve placenta previa adlı iki duruma bağlı) artar...
·
inutero mort fetal (bebeğin karında ölmesi)
riski artar...
·
bebeğin yenidoğan döneminde ölme riski
artar...
·
solunum problemleri nedeniyle doğumun
ikinci evresinde etkin ıkınamama ve buna bağlı vakum ve sezeryan
ile doğum riski artar...
·
lohusalıkta süt miktarı azalır...
·
sütün C vitamini seviyesi ve bebeği
besleyici etkileri azalır...
·
bebeğin yakınında sigara içilmesi bebekte
pnomoni ve bronşit riskini artırır...
Tüm bu normaldışı durumların sıklığı özellikle günde 20 adet
ve daha fazla sigara içen anne adaylarında belirgin olarak artmıştır. Ancak
"günlük 20" sayısını bir sınır olarak kabul etmemek gerekir.
Sigaranın zararlı etkileri günde bir adet sigaradan itibaren başlamakta ve
içilen sigara sayısı ile doğru orantılı olarak artış göstermektedir. Burada
20 rakamını almamızın nedeni günlük klinik uygulamalarımızda bu normaldışı
durumları yaşayan anne adayları arasında günde bir paket ya da daha fazla
sigara içen anne adaylarının sayıca fazlalığının dikkatimizi çekecek kadar
yüksek olmasıdır.
Sigara
alışkanlığı olan anne adaylarına öneriler
Öncelikle unutmamalısınız ki sigarayı gebeliğinizin hangi döneminde
bırakırsanız bırakın bundan hem siz hem de bebeğiniz mutlaka fayda görecektir.
"Nasıl olsa olan olmuştur" düşüncesi hatalıdır.
Sigarayı tümüyle ve gebeliğin planlandığı andan itibaren bırakmak
en idealidir, ancak bunun zor olduğu da bir gerçektir. Tümüyle bırakamazsanız, günlük sigara sayınızı 10'un altına
indirin.
Emzirme döneminde ve diğer zamanlarda hiçbir zaman bebeğinizin
bulunduğu yerde sigara içmeyin, eşinizin ve diğerlerinin de içmesine izin
vermeyin. Evde sigara içilmeyen alanlar yaratın.
Sigara içen anne ve babaların çocuklarının da büyüdüklerinde büyük
olasılıkla sigara içme alışkanlığı edindiklerini unutmayın...
Gebelik ve lohusalık döneminde sigara içilen yerlerden uzak
durun (Pasif sigara içiciliği!)
Unutmayın! Bebeğinize karşı
sorumlusunuz...
|