Konfüçyüsyanizm
Dinin kurucusu Konfüçyüs (M.Ö. 551- 479) adındaki bir filozoftur. Şantung
eyaletinde doğmuş ve orada ölmüştür. O zamandan beri eyalet Çinlilerce kutsal
sayılır. Konfüçyüs’ün hayatında başarılı bir öğretmenlik dönemi vardır. O’nun en
önemli özelliklerinden biri kendine aşırı güvenidir. Bütün hayatı boyunca
insanları, iyiye, doğruya ve şerefli bir yaşamaya yönelten, inandığı prensipleri
yaymak için kitap yazan Konfüçyüs, daha çok akla hitap metodunu kullanmış,
mistik bir tavır takınarak metafiziğin her türünü reddetmiştir. Konfüçyüs hiçbir
zaman Lao-Tseu gibi (Taoizm’in kurucusu), gibi ilahi bir kuvvetin elçisi
olduğunu iddia etmemiştir. Dini konular üzerinde fazla konuşmamasına rağmen çoğu
zaman O, kutsallaştırılmıştır.
Konfüçyanizm’de insanın evlenmeden veya bir erkek evlat bırakmadan ölmesi büyük
günah sayılır. Çünkü erkek evladın, ata ruhlarına ibadeti devam ettireceğine
inanılır. Ata ruhları her aile için özel koruyuculuk görevini yerine getirir.
Konfüçyanizm Vu-Ti (M.Ö. 140-87) zamanından 1912 yılına kadar devletin resmi
dini kabul edilmiştir. Bir bakıma Konfüçyanizm, geleneksel Çin Şinizmi’nin
kaideleşmesi şeklidir.
Konfüçyanizm’in mukaddes kitapları, Konfüçyüs’ün öğrencileri tarafından büyük
bir dikkatle toplanmıştır. Bu metinler Konfüçyüs’e isnat olunan (Ta-Hio, Tehoung-Young)
ve (Loun-You) iki kitaptan meydana gelmiştir ve 1- Klasikler, 2- Kitaplar diye
iki kısma ayrılır.
Konfüçyüs bütün eski Çin metinlerini (sosyal, dini, ahlaki gelenek, görenek)
gözden geçirmek suretiyle atalar kültürüne dayalı Çin medeniyetini ortaya koymak
istemiştir. Konfüçyanizm’in en önemli dini metinleri olan beş klasik şu
kitaplardan meydana gelmektedir:
-Değişiklikler Kitabı,
-Tarih Kitabı,
-Şiirler Kitabı,
-Törenler Kitabı,
-İlkbahar ve Sonbahar Vekayinameleri.
Sung Hanedanı tarafından (XI. Yüzyıl) bir araya getiren diğer dört kutsal metin
de şunlardır:
-Konfüçyüs’ün Konuşmaları,
-Mansiyus’un Sözleri,
-Ortayol Doktrini,
-Büyük Bilgi.
Kutsal metinler üzerine Çin bilginlerince yazılan tefsirlerin en meşhuru Tehou-Hi’nin
eseridir.
Konfüçyanizm’de ayrı bir rahipler sınıfı olmadığı için ayinler genellikle
devletin yetkili memurlarınca yönetilir. Dünyanın üstün idarecisi Gök tanrı için
yapılan törenleri hemen ekseriyetle imparator yönetir. Her yıl 22 aralık gece
yarısından sonra başlayan bu törenler adaklar, içkiler, yiyecekler ve müzikli
alaylar şeklinde icra edilir. Pekin’in güneyindeki dünyanın en büyük mihrabı
sayılan üç teraslı beyaz mihrabın çevresinde yapılır.
İnançlarına göre yer yüzüne ibadet daha aşağı dereceden bir tabiat kuvvetine
tapınma şeklidir. Yukarıda işaret edilen yukarıda işaret edilenin dışında, her
yıl yapılan güneş ve ay ibadeti ile ilgili ayinler de yine devlet görevlilerince
yürütülür.(Son yıllarda bu anlayış yavaş yavaş terk edilmektedir)
Halk ibadetinde en yaygın olan anlayış atalara ibadettir. Konfüçyüs’ten önce de
çok yaygın olan bu ibadet, O’ndan sonra da devam etmektedir; çünkü bu dinin
ölmüş ata ruhlarının ev veya mezarın etrafında dolaştıklarına inanırlar. Bu
bakımdan evin sakinleri belli zamanlarda, ölüleri için kutsal birliği sağlamak
üzere yiyecek hazırlamayı bir görev bilir. Konfüçyanizm’de önemli bir yer
tuttuğu için ruhları rahatsız etmeden son derece sakınılır
Öğretileri en büyük ilgiyi Çin’de Han Hanedanı’ndan görmüştür.”Büyük Bilgi” ve
“Ortayol Doktrini” adlı kitapların yayınlanması bu zamanda gerçekleşmiştir.
O’nun öğretileri ilgili esasların yer aldığı “Konfüçyüs’ten Seçmeler Kitabı”,
öğrencilerinin-inanlarının- gayretiyle derlenmiştir. Seçme Konfüçyüs
Özdeyişlerinden bazıları şöyledir.
-Oğuldan istenen babaya, memurdan istenen hükümdara, kardeşten istenen ağabeye,
arkadaştan istenen de kendisine verilmelidir.
-Temkinli olanlar pot kırmaz
-Kendimize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapmamalıyız.
-İnsanlar prensiplerine hakim olabilir. Prensipler insanlara hakim olamaz.
-Düşünmeden öğrenmek,boşuna zaman harcamaktır.
-Bilgi desteğinden yoksun bir fikir,tehlikelidir.
-Sizden üst durumda olan birinin beğenmediğiniz halleriyle sizden alt durumda
olan birine davranmayın.
Konfüçyanizm, bir dinden çok ahlaki sistem olarak algılanmıştır. O, ahlaki
prensiplerinde cemiyet ve milletin ıslahı ile mutluluğu sağlamayı hedef
almıştır. O bir yandan toplumu saadete ulaştıracak prensipler koymuş, diğer
yandan da Çin’in eski dini tasavvurlarını canlandırmaktan geri kalmamıştır.
Hiçbir zaman “öbür dünya”nın varlığını inkar etmemiştir.
Konfüçyüs, topluma daimi olarak hata işlemekten uzak kalmalarını
hatırlatmış,işlenen bir suçun cezasının mutlaka bu dünyada görüleceğine onları
inandırmaya çalışmıştır. O her fırsatta çevresindekilere birbirlerinden özür
dilemelerini telkin etmiş, insanın her zaman hatadan muaf olamayacağına dikkat
çekmiştir.
Konfüçyanizm’in ahlaki prensiplerini,Büyük Bilgi adlı eserinde görmek mümkündür.
Bu kitabında Konfüçyüs barışı sağlama yolunun bizzat insanın kendi benliğinde
oluşması gerektiğine dikkat çekerek ancak kendisiyle barışık olan insanın ev
halkını çevresini ve nihayet milletini yönlendirebileceğini belirtmiştir. O’na
göre 5 fazilet vardır:
-İyilik yapmak
-Güvenilir bir şahsiyet olmak
-Dürüst davranmak
-Terbiyeli olmak
-Tedbirli davranmak
Başarını her zaman faziletin varlığı anlamına gelmeyeceğini söyleyen Konfüçyüs
ancak iyilikte ısrar etmek suretiyle hikmet ve faziletin bir anlam taşıyacağını
açıklamıştır.
Konfüçyüs’e göre ahlaki telkinlerin meyve verebilmesi için şu ana temeller
üzerine oturması şarttır.
-Kültür
-Sözünde durma
-İş idaresi
-Üste karşı dürüst davranma
Ahlaki olgunluğun temel öğelerini teşkil eden insanı ilişkileri Konfüçyüs beş
maddede toplamıştır. Bunlar ;
-Amir - memur ilişkisi
-Arkadaş - dost ilişkisi
-Karı - koca ilişkisi
-Ana-babanın çocuklarıyla ilişkisi
-Kardeşler arası ilişkiler.
Sosyal hayatın bütün yönlerini içine alan bu beş esas, bütün diğer ahlaki
istemlerinde vazgeçemeyeceği prensiplerin başında gelmektedir. Konfüçyüs’e göre
hayırseverlik ve adalet ahlaki olgunluğu tamamlayan iki önemli erdemdir.
Toplumda bazı görevler sırf ahlaki oldukları için yapılmak zorundadır.
Menfaatler adaletin gerçekleşmesini önleyen en büyük faktörlerdir. Bunun için
insanları bu duygudan uzaklaştırmak gerekir.
Günümüzde Konfüçyüsyanizm Çin, Çin Hindi (Tayland, Tayvan, Vietnam ), Kore,
Japonya,Hindistan’da taraftar kitlesine sahip olmakla beraber Avrupa ve
Amerika’da da Konfüçyüs Dini mensupları bulunur. Doğu dinlerinin birbirleriyle
iç içe geçmesi taraftar sayısı hakkında net bilgi almayı güçleştirmekle
birlikte, bazı din araştırmacılarınca bu sayının 350.000.000’un üzerinde olduğu
ifade edilmektedir. Konfüçyanizm nitelik olarak din -ahlak öğretisi
özelliklerinden dolayı farklı bir dine inanan biri tarafından da kabul
edilebilir olduğundan özellikle batı ülkelerinde yayılmaya devam etmektedir.