Ahirete
Ait Olaylar
61- Kıyamet koptuktan bir süre sonra Yüce Allah'ın
emriyle sura ikinci üfürüş olacaktır. Bunun üzerine bütün insanlar
dirilerek yerlerinden kalkacaklar ve mahşer (toplantı) meydanında bir araya
gelmiş olacaklardır.
Bir insanın bedeni yüz binlerce parçaya ayrılsa, her
tarafa savrulup saçılsa ve çürüyüp kaybolsa, yine bunlar Yüce Allah'ın
ilminden ve kudretinden dışta kalmazlar. Yüce Allah dilediği zaman bunları
kudreti ile bir araya toplayıp diriltir, dilediği sonuca kavuşturur. İnsanların
böyle yeniden hayat bulmalarına Haşr-i Ecsad (Bedenlerin toplanması)
denilir. Bu olay, ruhların bedenlerine yeniden girmesiyle meydana gelecektir.
62- Bilindiği gibi, ruhlar Allah'ın birer emridir. Onların
gerçek halleri insanlar tarafından bilinmez. İnsanlar ölünce, onların
ruhları geçici bir zaman için başka bir aleme gider. Orada dünyada yapmış
olduğu işlere göre ya rahat yaşar yahut azab görür. O aleme Berzah Âlemi
denir. Bu, dünya ile ahiretten başka olan bir alemdir. Hayatla ölüm arasında
uyku hali ne ise, ölümle ahiret hayatı arasında olan Berzah alemi de onun
benzeridir. Bunun gerçek halini ancak Yüce Allah bilir.
İşte ruhlar, ebedî bir şekilde ölümden ve yok olmaktan
kurtulmuş oldukları için, ahiret hayatı başlayınca her ruh, Allah'ın
kudreti ile meydana gelecek olan kendi bedenine döner. Onunla birleşerek
beraberce Mahşer'e gider. Bu esas bakımından cisimle ruhun bir araya
gelmesinden başka bir şey değildir.
62- Mahşer'de her mükellef (yükümlü) insan sorguya çekilecektir.
Dünyada yaptığı işleri gösteren amel defteri kendisine verilecek, dünyadaki
amelleri tartıya konacaktır. Müminlerin bir kısmı peygamberlerin ve diğer
büyük kimselerin şefaatına kavuşucaktır. Her insan "Sırat"
denilen köprüden geçmek zorunda kalacaktır. İnsanların bir kısmı Sırat'ı
geçerek Cennet'e girecek, bir kısmı da bundan geçemeyip Cehennem'e düşecektir.
Şöyle ki:
1) Ahiret gününde sorguya çekilme, yükümlü olan bütün
yaratıkların Allah tarafından hesaba çekilmesidir. Mahşer'de büyük bir
adalet mahkemesi kurulacak ve herkesden dünyada yaptıkları sorulacak, ona göre
hakkında karar verilecektir.
Daha önce de insan öldüğü zaman kabrinde "Münker
ve Nekir" denilen iki melek tarafından sorguya çekilecektir. Ölüye
soracaklardır: Rabbin kimdir? Peygamberin kimdir? Dinin nedir? Kıblen
neresidir? Buna Kabir sorgusu denir.
2) Amellerin yazılı olduğu defter, her insanın dünyada
iyi ve kötü her işlediği şeyin yazılı olduğu defterdir. Melekler tarafından
yazılmış olan bu defter, ahirette sahibine verilecek ve ona: "Al, kitabını
oku!" denilecek ve böylece hiç bir şey gizli kalmayacaktır.
3) Mizan, Mahşer'de herkesin dünyada yapmış olduğu işleri
tartmaya mahsus bir adalet ölçüsüdür ki, bununla amellerin iyi ve kötü
miktarı anlaşılmış olur.
4) Sırat, Cehennem'in üzerine kurulmuş, üzerinden geçilmesi
pek zor olan bir köprüdür. Bunun üzerinden Allah'ın iyi kulları çok
kolaylıkla geçer. Öyle ki, bir kısmı şimşek çakar gibi aniden geçer ve
Cennet'e girer. Kafirler ile müminlerden bağışlanmamış kimseler geçemeyip
Cehennem'e düşeceklerdir. Kafirler ebedî olarak orada kalacaklar, müminler
ise cezalarını doldurduktan sonra Cennet'e gireceklerdir.
5) Cennet, hatır ve hayale gelmeyen maddî ve manevî
nimetleri içinde toplayan, hiç bir zaman yok olmayan ve bugün mevcut olan
sekiz bölümlü bir mükafat alemidir. Bulunduğu yeri ancak Allah bilir.
6) Cehennem, bütün kafirlerle bazı günahkar müminler için
yaratılmış olan yedi aşağı tabakaya bölünmüş bir azab kaynağıdır.
Burada kafirler ebedî olarak kalacaklar ve azab çekeceklerdir. Günahkar müminler
ise, bir müddet azab çektikten sonra bağışlanarak Cennet'e konulacaklardır.
Cehennem'in bulunduğu yeri de ancak Yüce Allah bilir.
7) Kevser Havuzu, Mahşer günü Yüce Allah tarafından
peygamberimize ikram buyurulacak olan gayet büyük bir havuzdur. Bunun çok
tatlı ve berrak suyundan müminler içecekler. Mahşerin dehşetinden ileri
gelen hararetlerini gidereceklerdir.
8) Şefaat, ahiret günü bir kısım müminlerin bağışlanmaları
ve bazı itaatli müminlerin de yüksek derecelere ermeleri için
peygamberimizin ve diğer bazı büyük zatların Yüce Allah'dan dilek ve
yalvarışta bulunmalarıdır.
Ahirette bütün insanlara ait hesaba çekilme işinin bir an
önce yapılması için en büyük şefaatta bulunacak kimse, Hazreti Peygamber
Efendimizdir. Onun bu şefaatına Şefaat-ı Uzma (En büyük Şefaat)
denir. Peygamberimizin sahib olduğu Cennetteki yüksek makama da Makam-ı
Mahmud (Övülen Makam) denir.
Bütün bu saydığımız şeylerin aslını ve özünü ayrıntıları
ile bilmek ancak Yüce Allah'a mahsusdur. Ahiretle ilgili bütün bu olayların
var olduğunu kabullenmek, Yüce Allah'ın kudret ve azametini düşünüp
sezebilenler için asla uzak ve imkansız görülemez. Yüce Allah'a hamd olsun
ki, biz bunların hepsine inanmış ve iman etmiş bulunuyoruz.
"Allah her şeye gücü yetendir." (Kehf:
45)