b42.gif (1872 bytes)

Kastamonu Lahikası'ndan

Küçük Hüsrev Feyzi'nin bir istihracıdır.

Otuz üçüncü âyetten Hâfız Ali'nin istihracının bir zeyli ve lâhikasıdır.

Sûre-i Zümer'de 3h01140.gif (1893 bytes) âyet-i azîmenin mânâ-yı sarihinden başka, bir mânâ-yı işârî tabakasının külliyetinde dahil bir ferdi Risale-i Nur ve tercümanı olduğuna kuvvetli bir delil buldum. Çünkü, h01141.gif (1592 bytes)cümlesi, hesab-ı cifrî ve ebcedî ve riyazîyle bin üç yüz yirmi dokuz veya sekiz eder. Demek h01142.gif (914 bytes)külliyetinde ve h01143.gif (949 bytes)işaretinde dahil ve medâr-ı nazar bir fert, inşirah-ı sadırHAŞİYE nuruyla başka bir hâlete girip eski sıkıntıdan kurtulup nuranî bir mesleğe giren bir şahsı, eski ve yeni Harb-i Umumînin gelmeye hazırlanmaları olan o dehşetli tarihe ve o ferdin vaziyetine remzen bakar.

h01145.gif (1295 bytes)deki h01146.gif (1089 bytes)kelimesi, Risale-i Nur ismine ve mânâsına hem cifrî, hem sureti, hem mânâsı, tevafuk ettiği gibi, h01147.gif (1597 bytes)cümlesinin de makam-ı cifrîsi gösterdiği tarihte Risale-i Nur'un tercümanı olan Üstadımın-tahkikatımla-aynen vaziyetine tevafuk ediyor.

Çünkü, o zamanda Harb-i Umumînin mebde'lerinde, Üstadım, eski âdetini ve sair ulûm-u felsefeyi ve ulûm-u âliyeyi bırakıp tam bir inşirah-ı sadırla Risale-i Nur'un fatihası ve birinci mertebesi olan İşârâtü'l-İ'câz tefsirine başlayıp, bütün himmetini, efkârını Kur'ân'a sarf etmeye başladığına tevafuku kavî bir emaredir ki, bu asırda o küllî mânâ-yı işârîde medâr-ı nazar bir fert, Risale-i Nur'un tercümanı ve şakirtlerinin şahs-ı mânevîsini temsil eden mümessilidir.

Evet, madem Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan her asırda her ferde hitap eder bir ilm-i muhit ve bir irade-i şâmileyle herşeye bakabilir.

Ve madem ulema-i İslâmın ittifakıyla, âyetlerin mânâ-yı sarîhinden başka işarî ve remzî ve zımnî müteaddit tabakalarında mânâları vardır.

Ve madem 4h01148.gif (1304 bytes) gibi hitaplarda, her asır gibi, bu asırdaki ehl-i iman, Asr-ı Saadetteki mü'minler gibi dahildir.

Ve madem İslâmiyet noktasında bu asır, gayet ehemmiyetli ve dehşetlidir. Kur'ân ve Hadis, ihbar-ı gaybîyle, ehl-i imanı onun fitnesinden sakınmak için şiddetle haber vermiş.

Ve madem hesab-ı cifrî ve ebcedî ve riyazî eskiden beri sağlam bir düsturdur ve kuvvetli bir emare olabilir.

Ve madem Risale-i Nur ve tercümanı ve şakirtleri iman ve Kur'ân hizmetinde parlak ve tesirli vazifeleri gayet ehemmiyet kesb etmiştir.

Ve madem bu büyük âyet, hesab-ı cifirle bu asra ve iki Harb-i Umumîye bakar; eski harbin patlamasına ve Risale-i Nur'un zuhuruna tevafuk ettiği gibi mânen de gösterir. Elbette mezkûr hakikatlere ve kuvvetli karinelere binaen, bilâtereddüt hükmederiz ki, Risale-i Nur'un şahs-ı mânevîsi ve tercümanı, bu âyet-i azîmenin mânâ-yı işârî tabakasının külliyetinde dahil ve medâr-ı nazar bir ferdidir ve bu âyet ona işaret eder ve mânâ-yı remziyle ondan da haber verir ve ihbar-ı gayb nev'inden bir lem'a-i i'câziyeyi gösterir denilebilir ve deriz.

Tahlil: Bir iki yedi yüz; iki yüz; yüz; yüz; İsm-i Celâl altmış yedi; iki altmış; h01143.gif (949 bytes)doksan bir; h01150.gif (1071 bytes)de iki veya üç iki veya üç sekiz;

h01151.gif (1096 bytes)"Risale-i Nur" her ikisinde h01152.gif (946 bytes)var. Risaledeki , h01153.gif (942 bytes)deki 'ya mukabildir. Eğer h01154.gif (949 bytes)deki tenvin sayılsa, h01155.gif (979 bytes)da dahi şeddeli sayılır yine ittihad ederler. h01154.gif (949 bytes)dan başka h01157.gif (1009 bytes)doksan yedi ederek Risale-i Nur'da kalan iki dahi doksan yedi ederek tam tefavuk eder. Türkçe telaffuzda Risale-i Nur hemzeyle okunması zarar vermez.

Sûre-i Mâide'nin on beşinci âyeti
5h01158.gif (1875 bytes) Sûre-i Nisâ'nın âhirinde

6h01159.gif (2343 bytes)

âyeti gibi, Risale-i Nur'a mânâ ve cifir cihetiyle, mânâ-yı işârî efradından olduğuna kuvvetli bir karine buldum.

İkinci âyet olan Sûre-i Nisâ âyeti, Birinci Şua olan İşârât-ı Kur'âniyede, Üstadım işaretini beyan etmiş. Birinci âyet olan Sûre-i Mâide'nin on dördüncü âyeti hem bunun işaretini teyid ediyor, hem de 7h01160.gif (1189 bytes) âyetinin işaretini tasdik ediyor.

Evet, bu asırda mânâ-yı işârî tabakasından tam bu âyetin kudsî mefhumuna bir fert, Risale-i Nur olduğuna, kim insafla baksa tasdik edecek.

Madem Risale-i Nur bir ferdi olduğuna mânevî münasebet kavîdir. Madem bu âyetin makam-ı cifrîsi bin üç yüz altmış altıdır; eğer meddeler ve okunmayan hemzeler sayılmazsa altmış ikidir. Ve madem Risale-i Nur, Kur'ân-ı Mübînin nurunu ve hidayetini neşreden bir kitab-ı mübîndir. Ve madem zâhiren ondan daha ileri o vazifeyi ağır şerait altında yapanları görmüyoruz. Ve madem âyetler, sâir kelamlar gibi cüz'î bir mânâya münhasır olamaz. Ve madem delâlet-i zımnî ve işârîyle kaideten mefhum-u kelâmda dahil oluyor. Ve madem Necmeddin-i Kübrâ ve Muhyiddin-i Arabî (r.a.) gibi pek çok ehl-i velâyet mânâ-yı zâhirîden başka bâtınî ve işârî mânâlarla ekser âyâtı tefsir etmişler; hattâ tefsirlerinde "Mûsâ (a.s.) ve Firavundan murad, kalb ve nefistir" dedikleri halde, ümmet onlara ilişmemiş; büyük ulemadan çokları onları tasdik etmişler. Elbette, âyetin delâlet-i zımniyeyle Risale-i Nur'a kuvvetli karinelerle işareti kat'îdir; şüphe edilmemek gerektir.

Tahlil: h01161.gif (1092 bytes) yüz altmış dokuz, h01162.gif (1021 bytes) yüz elli yedi, h01163.gif (948 bytes) tenvinle beraber üç yüz altı h01164.gif (1142 bytes) tenvinlerle beraber altı yüz otuz bir; h01165.gif (1146 bytes) yüz üç; yekûnu bin üç yüz altmış altı, eğer meddeler ve okunmayan hemzeler sayılmazlarsa, bu seneki Muharrem tarihine, yani bin üçyüz altmış ikiye tamam tevafuk eder. Eğer h01166.gif (977 bytes) deki tenvin de vakfedilse, bin üç yüz on altıdır ki, hem Risale-i Nur'un mukaddematına, hem tenvinle tekemmülüne ve Birinci Şuada beyan edildiği gibi, çok âyâtın ehemmiyetle gösterdikleri aynı meşhur tarihe tevafuk eder.