Fertil olan, yani gebelik oluşturma
potansiyeli olan bir çiftin korunmasız bir siklusta yeterli sayıda ilişkide
bulunması durumunda kadının gebe kalma şansı yaklaşık %20-25'tir. Böylece
gebeliği planlayan bir çiftin bunu 4-5 ayda başarması gerekir. Ancak
elbette her kadında bu süre içerisinde gebelik oluşmaz. Böyle bir durumda
en muhtemel etken bu çiftte bir problem olması değil, çiftin bu %20-25'lik şansı
yakalayamama "şansızlıklarıdır". Çift deneme süresini artırdığında
muhtemelen gebelik oluşacaktır.
Denemelerine karşın gebelik oluşturmayı başaramayan çiftlerin
bir kısmı ise subfertil kategorisinde yeralırlar. Burada subfertil,
"fertilitesi, yani gebelik oluşturabilme kabiliyeti nispeten daha düşük",
basit bir anlatımla "zor gebe kalan" anlamında kullanılmaktadır.
Bu çift korunmasız bir siklusta düzenli olarak ilişkide bulunsa da kadının
siklus başına gebe kalma olasılığı %2-3 civarındadır. Bu çift tedavi
edilmediğinde muhtemelen ancak 4-5 senelik bir deneme süresi içinde gebelik
oluşacaktır.
Diğer bir grup çift ise gebe kalma açısından %0
kategorisindedir. Böyle bir çiftte gebeliğe engel olan etkenler tedavi
edilmediğinde gebelik oluşma olasılığı yoktur. Bu kategori infertil çiftlerin
çok ufak bir kısmını oluşturur ve muhtemel nedenler kadında her iki Fallop
tüpünün tıkalı olması, kadında döllenecek yumurta oluşmaması, erkeğin sperm
sayısının çok düşük olması ya da hiç spermi olmaması, ya da tüm bunların
bir kombinasyonudur.
İnfertilitenin tanımı
İnfertilite (kısırlık) 12 siklus (siklus: kadında bir adetin
ilk gününden, sonraki adetin ilk gününe kadar geçen süredir) boyunca,
korunmadan ve yeterli sayıda cinsel ilişkide bulunulmasına karşın gebelik
oluşmamasıdır. Önceden hiçbir şekilde gebelik oluşmaması durumunda primer
(birincil) infertilite, daha önceden en az bir kez gebelik oluşmuş olması
durumunda ise sekonder (ikincil) infertilite sözkonusudur. Türkçe'de kısırlık
olarak tabir edilmesine karşın bu yazıda infertilite deyimi kullanılacaktır.
İnfertilitenin tanımından da anlaşılacağı gibi kendinizde
ve/veya eşinizde bir kusur olduğundan şüphelenmeden önce 12 siklus (yaklaşık
bir yıl) denemenizde ve bu süre sonunda doktora başvurmanızda yarar vardır.
Bu bir yıllık bekleme süresinde gebe kalma şansını yakalayabilir ve
infertilite için yapılan tetkiklerin getireceği psikolojik, fiziksel ve
maddi yüklerden kurtulmuş olursunuz.
Gebe
kalamama nedenleri
Gebelik oluşmaması durumunda en sık görülen nedenin aylık
%20-25'lik şansı "bir türlü yakalayamamak" olduğundan bahsetmiştik.
Elbette ki deneme süresini uzattıkça gebelik şansını yakalayabilirsiniz.
Belli bir süre sonunda (en az 12 siklusluk deneme sonunda) gebelik oluşmadığında
doktora başvurmalısınız. Yapılacak muayene ve değerlendirmeler gebelik oluşmamasının
neden(lerin)i ortaya çıkarmak için gereklidir.
Gebelik oluşturmayı başaramayan bir çiftte
infertilite nedenleri araştırıldığında ve bir problem saptandığında %40
durumda problem kadında, %40 durumda erkekte, %20 durumda da hem kadın hem
de erkekte bulunmaktadır. İnfertilite için
tetkik yapılan çiftlerin yaklaşık %10'unda ise gebelik oluşmaması için
bariz bir neden bulunamaz. Bu çiftlerde tetkikler yumurtlama olduğunu göstermesine,
Fallop tüpleri açık bulunmasına ve spermiyogram normal olmasına karşın
gebelik oluşmamaktadır. Bu durumda "açıklanamayan" infertilite
tanısı konur. Açıklanamayan infertilite kategorisine giren çiftlerin oranı
giderek azalmaktadır. Çünkü teknoloji geliştikçe, yeni bilimsel ilerlemeler
kaydedildikçe "açıklanamayan" olgularının bir kısmı aydınlanmaktadır.
Yaşın etkisi
25 yaşında olan 100 kadın ile, eşleri de "uygun yaşlarda"
olan 100 erkekten oluşan ve tesadüfen seçilmiş 100 çifti ele alalım. İstatistiksel
verilere göre bu çift korunmasız olarak düzenli ilişkide bulunduğunda kadınların
%50'si 5.5 ayda gebe kalır. Yine istatistiklere göre kadının yaşındaki her
5 yıllık artışa karşın gebe kalma süresi iki katına çıkar. Erkeğin yaşı ise
bu rakamları ancak hafifçe etkiler. Bu rakamlara göre 30-34 yaş grubunda
olan her 7 kadından biri, 35-39 yaş grubunda her 5 kadından biri, 40 ve
ileri yaşlarda bulunan her 4 kadından biri bir yıllık bir deneme sonunda
gebe kalamama problemiyle karşılaşacaktır. Demek ki kadının yaşı gebelik
oluşması açısından önemli bir etkendir.
Cinsel ilişki sıklığı
İstatistikler haftada bir kez ya da daha az ilişkide
bulunanlarda, haftada en az iki kez düzenli olarak ilişkide bulunanlara göre
gebeliğin daha uzun bir zamanda oluştuğunu göstermektedir. Haftada üç ya da
daha fazla düzenli olarak cinsel ilişkide bulunan sağlıklı bir çiftte
gebelik oluşma olasılığı en üst seviyeye çıkmaktadır. Bu sıklıkta ilişkide
bulunan bir çiftin, kadının periovulatuar dönemini (yumurtlama olmadan önceki
birkaç gün ve yumurtlama gününden oluşan en "verimli" dönem)
atlamasına imkan yoktur.
Fertil
günlerinizi hesaplamak için tıklayın
Bu iki etkenin önemini vurguladıktan sonra infertilite
nedenlerinin incelemesine geçebiliriz.
İnfertilite nedenleri
|