GEBELİKTE KANAMA (İLK 20 HAFTALIK DÖNEM)


Gebeliğin hangi haftasında meydana gelirse gelsin vajinal kanama mutlaka doktor değerlendirmesi gerektiren bir durumdur. Kanamanın çok hafif olması ya da bir süre sonra kendiliğinden kesilmesi doktor kontrolünden vazgeçmek için bir neden teşkil etmemelidir.

GİRİŞ

Gebelikte ortaya çıkan kanamanın nedeni basit bir serviks enfeksiyonu olabileceği gibi, ablatio placenta ya da placenta previa gibi anne adayı ve bebek açısından hayati tehlike taşıyan bir durum olabilir.

Gebeliğin ilk yarısında meydana gelen kanamalarda düşük tehdidi veya düşük, dış gebelik veya mol gebeliği söz konusu olabilir. Serviks lezyonları (enfeksiyonlar, erozyon (yara), CIN (servikste kanser öncüsü lezyonlar) gibi durumlar) özellikle cinsel ilişki sonrasında tahrişe bağlı olarak kanamaya neden olurlar.

Bazı durumlarda idrar yollarından gelen bir kanama ya da hemoroid (basur) nedeniyle oluşan bir rektal kanama (makattan gelen kanama) anne adayı tarafından vajinal kanama sanılabilir.

Gebeliğin birinci yarısında ortaya çıkan kanamaların değerlendirilmesinde ve tedavisinde fetus henüz yaşama sınırına ulaşmadığından tedavinin tek odağı anne adayının hayatının korunmasıdır. Gebeliğin ikinci yarısında ve özellikle de 28. gebelik haftasından sonra ortaya çıkan kanamaların değerlendirilmesi ve tedavisinde ise anne adayının hayatının korunması birinci planda olmakla beraber, fetusun sağlık durumu da yeni bir odak noktası teşkil eder.

Gebeliğin birinci yarısında meydana gelen kanamalar

Düşük tehdidi ve düşük

Gebeliğin özellikle ilk 12 haftası düşüklerin en sık görüldüğü dönemdir. Ağrıyla birlikte ya da tek başına olan bir kanama özellikle parça düşürme sözkonusuysa düşük habercisidir. Yapılan muayene ve ultrasonda bebek canlı ve serviks kapalı ise düşük tehdidi'nden bahsedilir. Düşük tehdidi düşük olup olmayacağının belirsiz olduğunu ifade etmek için kullanılan bir terimdir.

Dış gebelik

Gebelik ürününün uterus dışında bir yerde yerleşmesi durumunda dış gebelik'ten bahsedilir. Dış gebelik en sık tüplerde yerleşir. Gebeliğin yerleştiği bölge bebeğin büyümesiyle birlikte gerilmeye başlar. Özellikle tüpler gerilmeye çok dayanıklı olmayan yapılar olduklarından bir süre sonra yırtılırlar ve hem karıniçine hem de vajinadan dışarıya kanama başlar. Bilinen bir gebelikle ya da adet gecikmesiyle beraber şiddetli ağrı, kansızlık belirtileri (bayılma, solukluk, halsizlik) ve vajinal kanama durumlarında dış gebelik söz konusu olabilir.[Konuyla ilgili ayrıntı]

Mol gebeliği

Anormal bir gebelik şekli olan mol gebeliğinde uterus içi üzüm salkımı benzeri yapılarla doludur. Genellikle erken dönemlerden itibaren vajinal kanama gözlenir. Kanama ve beraberinde üzüm tanesi gibi parçalar düşürülmesi mol gebeliğini akla getirir.[Konuyla ilgili ayrıntı]

Serviks problemleri

Serviks bazı enfeksiyonlar, kanser öncüsü lezyonlar ya da erozyon ("yara") gibi olaylara bağlı olarak çok hassas bir dokuya dönüşebilir. Bu durumlarda özellikle cinsel ilişki sonrası ve nadiren kendiliğinden kanama ortaya çıkabilir.

Gebeliğin hangi döneminde olursa olsun kanama ortaya çıktığında mutlaka spekulum muayenesi ile serviksin değerlendirilmesi büyük önem taşır. Spekulum muayenesinin kendisinin düşüğe ya da erken doğuma neden olduğuna dair bir bilimsel veri yoktur.

İdrar yolu problemleri

İdrar yolu enfeksiyonları, idrar yollarında taş, polip gibi oluşumlar, böbrek kisti gibi durumlar idrarla birlikte kanama gelmesine neden olabilir. Bu kanama anne adayı tarafından vajinadan geliyor sanılabilir.

Rektal kanama (kalınbarsaklardan gelen kanama)

Hemoroid (basur) gebelerde sıklıkla rastlanan bir durumdur. Ağrı yanında kanama belirtisi yaptığında anne adayı kanın vajinadan geldiğini sanabilir.

Gebeliğin ikinci yarısında meydana gelen kanamalar