SEZERYAN İLE DOĞUM


Hangi durumlarda sezeryan ile doğum kararı verilir?

Sezeryan nasıl bir ameliyattır?

Ameliyat sonrası


Hangi durumlarda sezeryan ile doğum kararı verilir? (Üçüncü Sayfa)

Doğum eylemi başladıktan sonra sezeryan kararı verdiren durumlar

Düzenli olarak takibe giden gebelerde yukarıda anlatılan durumlar söz konusu olduğunda eylemin başlaması beklenmez ve sezeryan ile doğum gerçekleşir. Gebelerin büyük kısmında bu durumlar söz konusu olmadığından gebelerin doğum eylemine girmesi beklenir. Ancak doğum eylemi esnasında aşağıda anlatılan beklenmeyen durumlar söz konusu olduğunda doğum eylemi yarıda kesilerek sezeryan ile doğum kararı verilir. Elektif sezeryan kararı verdiren durumların tümü, bu durumlar önceden belirlenememişse (düzenli kontrollere gidilmemesi durumunda) doğum eylemi başladıktan sonra da sezeryan ile doğum kararı verdirir.

Doğum eyleminin birinci evresinde sezeryan kararı verdiren durumlar:

Düzenli olarak antenatal takiplere gittiniz. Antenatal takiplerinizde hiç bir problem saptanmadı. Doğum eylemi başladı. Henüz servikste açılma tam değil, sancılar devam ediyor. Ne gibi durumlarda sezeryan gerekir?

Birinci evrenin uzaması:

Serviksteki açıklık uygun şekilde ilerlemezse durum değerlendirmesi yapılır. Uterus kasılmaları zayıflamışsa ya da düzensizleşmişse ve bunun için bir neden bulunamıyorsa anne adayına durumu gidermek amacıyla damardan uterus kasılmalarını düzene sokmak amacıyla oksitosin verilir. Yeterli dozda oksitosine rağmen serviks açıklığı ilerlemiyorsa sezeryan kararı verilir. Kasılmalar düzenli olmasına, hatta normalden daha kuvvetli olmasına rağmen serviksteki açıklık ilerlemiyorsa bebeğin pelvisten geçmeye uygun olup olmadığının tekrar değerlendirilmesi gerekir. Baş pelvis uygunsuzluğu durumunda kasılmalar ne kadar düzenli ve şiddetli olursa olsun serviksteki açıklık ilerlemez. Baş pelvis uygunsuzluğu tanısı konamamış bir iri bebek durumuna bağlı olabileceği gibi, bebeğin doğum kanalına alın gelişi ile girmeye çalışması ya da diğer bazı anormal durumlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Tüm bu durumlarda kasılmalara rağmen serviksteki açıklık ilerlemez. Bu durumda artık normal doğum imkanı kalmamıştır ve sezeryanla doğum gerçekleştirilir.

Fetal distres ortaya çıkması:

Birinci evrede fetus kalp seslerinde bozulma saptanırsa bu durum anne adayı sol yanına yatırılarak, oksijen ve sıvı verilerek giderilmeye çalışılır. Fetal distres normal doğumu bekleyemeyecek kadar ağırsa ve önlemlerle düzelmiyorsa doğum sezeryanla gerçekleştirilir.

Kordon sarkması:

Makat ile doğumda sık rastlanır. Bazen de baş gelişinde su kesesinin kendiliğinden açıldığı durumlarda ya da doktor tarafından açılması durumunda kordon sarkabilir. Doğumun dakikalar içerisinde gerçekleştirilmesi gerektiği ender durumlardan biridir. Acil sezeryan uygulanır.

Ablatio placentaya bağlı fetal distres ya da aşırı kanama:

Plasenta erken ayrıldığında ayrılmanın şiddetine göre kanama ya da fetal distres bulguları ortaya çıkar. Anne hayatı kanama nedeniyle, fetus da fetal distres nedeniyle tehlikeye girerse doğum sezeryan ile gerçekleştirilir.

Doğumun ikinci evresinde sezeryan kararı verdiren durumlar:

Birinci evreyi atlattınız. Serviks tam açık, doğuma çok az kaldı. Doğumun bu kadar yaklaştığı bir dönemde sezeryan hangi durumlarda gereklidir?

Bebeğin doğum kanalında sıkışması:

Bebek başının doğum kanalının tam ortasında yer alan dikensi çıkıntıları aşmak için ön-arka doğrultuda olması gerekir. Bu dönüşü başaramaz ve baş yatay konumda bu dikensi çıkıntılara ulaşırsa burayı aşması oldukça zor olur. Derinde transvers duruş adı verilen bu nadir durumda vakum ile bebeği çekmek çok travmatik olabileceğinden sezeryan ile doğum gerçekleştirilir.

Vakum ekstraksiyonunun başarısız olması:

İkinci evrede bazı durumlarda vakum uygulamak gerekebilir (vakum ekstraksiyonu ile doğum). En sık fetal distres ve ikinci evrenin uzaması nedeniyle vakum uygulanır. Vakum uygulaması ile doğum gerçekleştirilemezse doğum sezeryan ile gerçekleştirilir.