Site icon İslam & İslamiyet – Kevser.Org

Dua Eğitimi ve Çocuk

Gerçekten dua faydalı mı? Gerçekten birisi sizin için dua ettiği zaman bunun etkilerini üzerinizde hissedebiliyor musunuz? ve ya bizzat kendiniz için dua etiğiniz zaman Allah bu dualarınızın hepsine karşılık veriyor mu ? bu soruların cevaplarını kesin olarak vermek her ne kadar zor olsa da bu konuyu daha iyi anlamak isteye ya da açıkça söylemek gerekirse tüm bu sorulara olumsuz cevap vermek isteyen bir çok nörobilim çalışanları bu mesele üzerinde çeşitli araştırmalar yapmışlar.

2000 yılında duanın faydalılığı konusunda yapılan bir meta analiz yani bu konu hakkında yapılan tüm çalışmaları inceleyen üst bir çalışmada 2770 tane benzer ameliyatları geçirmiş hastaları ele almışlar. Toplanan çalışmalarda çıkan sonuca göre yapılan on üç deneyde dua edilen hastalarda olumlu yönde bir iyileşme, dokuzunda dua edilmesine rağmen bunun hiçbir etkisinin olmadığı, bir tanesinde de dua edilen hastalarda olumsuz etkiler otaya çıktığı görülmüş. Deneyde ve bilimde kesinlik olması gerektiğini düşünen bu araştırmacılar sonuçlardaki bu farklılaşmayı gördüklerinde duanın kesin bir etkisinden söz edilemeyeceği sonucuna varmışlar.

Bilimin duaya bakışı anlaşıldığına göre bizim duaya bakışımız nasıl diye bakarsak bilimin tam tersine Allah’ın bütün dualarımızı kabul ettiği daha doğrusu her zaman isteklerimiz doğrultusunda değil de bizim iyiliğimize olacak şekilde karşılık verdiği yaygın bir görüştür. Bunun da tam olarak nasıl olduğunu bilemeyeceğimiz gerçeği bir yana özellikle çocuklara dua eğitimi vereceğimiz zaman onlara söylediğimiz ilk şey Allah senin bütün dualarını kabul edecek şeklindeki sözlerdir. Bu duaya doğru bir bakış olmamakla birlikte çocukluğun getirdiği uçsuz bucaksız hayal kurabilme yeteneğinden dolayı çocuk ‘’anne babasının hiç onları bırakmaması, çok zengin olmaları, dünyanın en hızlı arabasına sahip olmaları’’ gibi isteklerde bulunmaktadır. Ancak anne babası vefat eden, hiç zengin olmayan, ve yüzü geçince titremeye başlayan orta kasa Broadway’a sahip olduklarında bu umutları yavaş yavaş sönmekte, dualarının kabul edilmesine kuşkuyla bakmaktadırlar. Daha sonra dua adet halini almakta, dışa vurulmayan ama gizli bir sezi olan ‘’nasıl olsa kabul edilmeyecek’’ şeklinde bir aktiviteye dönüşmektedir.

Bundan dolayı dua ederken her zaman bir karşılık içinde olmak ve bu şekilde öğretilmek kanaatimizce yanlıştır. Dua bir umuttur. Allah’ın onu nasıl ve ne şekilde değerlendireceği bilinemeyen ve bilinemeyecek olan bir umuttur. Dua aynı zamanda aczini itiraf olduğu içinde rahatlamadır. Yalnızca şükretmek, günahlarını dökmek, konuşmak bile bir duadır. Bundan dolayı duanın yeri, zamanı, şekli de yoktur. Dua aciz ve sonlu olan kulun, sonsuz ve en kudretli olan ile kurduğu bir köprüdür.

Exit mobile version