19.5 C
Bursa
8 Eylül 2025 Pazartesi
spot_img
Ana SayfaKuranAllah'ın Dilsiz Kulları

Allah’ın Dilsiz Kulları

Değerli okurlarım,

Yüce Rabbimiz hiçbir şeyi amaçsız ve anlamsız kılmamıştır. Yaratılan her canlının kendine ait yaşam şekli, dili, zikri vardır. Hayvanlar da tıpkı bizler gibi Allah’ın yarattığı birer ümmettir.

“Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa, hepsi sizin gibi topluluklardır. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirileceklerdir.” (En’am 38)

Dünya sadece biz insanlar için yaratılmadı; hayvanlar için de yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette hayvanlardan bahsedildiğini görebiliyoruz. Ayetlerde geçen hayvanlar var.[*]

Ayrıca birçok hayvan ismi surelere verilmiştir:

Sure isimleri; Bakara (İnek), Neml (Karınca), Nahl (Bal arısı), Ankebut (Örümcek), En’am (koyun, keçi, sığır gibi ehli hayvanlar), Adiyat (Koşan atlar) ve Fil suresi.

Acaba Kur’an-ı Kerim’de neden bu kadar çok hayvan ismi geçiyor?

Dünyadaki ekosistemin birer parçaları olmakla kalmayıp aynı zamanda Allah’ın bizler için yarattığı nimetlerdir. Hepimizin bildiği gibi hayvanların etinden, sütünden, yumurtasından, yününden faydalanıyoruz; bazı hayvanları binek olarak kullanıyoruz.

“Sizin için sağmal hayvanlarda da kesin olarak ibret vardır. Nitekim size hayvanın karnında, besin artıklarıyla kan arasında (oluşan), içenlere lezzet veren saf süt içiriyoruz.” (Nahl 66)

Hayvanlar sadece bize sunulmuş birer nimet midir?

Peki, hayvanların bize örnek olduğunu biliyor muydunuz?

Kur’an-ı Kerim’de geçen karga, Hz. Âdem (a.s.)’ın iki oğlu olan Habil ve Kabil kıssasında geçer. Kabil, kıskançlık yüzünden kardeşi Habil’i öldürünce ne yapacağını bilmez; işte bu noktada Yüce Allah’ın hikmetiyle bir karga gönderilir. Bu karga, ölmüş olan bir kargayı toprağı eşeleyerek oraya gömer. Kabil bu olaya şahit olunca, cesedi nasıl gömeceğini öğrenmiş olur. Bir de karıncaya (Neml) bakalım:

“Nihayet Karınca Vadisi’ne geldiklerinde, bir karınca şöyle dedi: ‘Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; aman, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin!’” (Neml 18)

Bu ayette fark etmemiz gereken iki nokta var: Birincisi karıncaların birlik, beraberlik ve dayanışmasıyla bizlere örnek olması; ikincisi ise karıncaların birbirleriyle iletişim kurduğu ve hatta yaklaşan tehlikeyi sezebildiğini gösteriyor. Bu durumda Allah’ın yarattığı her canlının kendi içinde bir düzen ve iletişim halinde olduğunu görüyoruz. Ve Hz. Süleyman’ın karıncaları duyup anlayıp tebessüm etmesi ayetin devamında geçmektedir:

“Onun bu sözünden dolayı Süleyman neşeyle gülümsedi ve ‘Ey Rabbim!’ dedi, ‘Gerek bana gerekse anne babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat!’” (Neml 19)

Ankebut (Örümcek) suresinde ise Allah’tan başkasına sığınanların durumunu, örümceğin ağı gibi zayıf ve güçsüz bir misalle bize anlatılır. Bunda bizim için önemli bir uyarı vardır:

“Allah’tan başka varlıkların korumasına sığınanların durumu, örümceğin durumuna benzer: Örümcek, (ağını) kendine bir yuva edinir; ama yuvaların en çürüğü de örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!” (Ankebut 41)

Hayvanlar âlemindeki çeşitlilik, renk, biçim, sayı; hepsi Yüce Rabbimizin kudretini, azametini göstermektedir. Tavus kuşunun göz alıcı renkleri, bukalemunların bulunduğu ortama göre renk değiştirmeleri, kartalların gökyüzünde saatlerce süzülebilmeleri, sürüngenler, yırtıcılar, minik canlılar, bulundukları ortam şartlarına göre yaratılan kutup hayvanları, çöl sıcaklığında susuz kalabilen develer ve saymaya kalksam sayamayacaklarım…

Doğamızdaki bu muazzam düzenin bir parçası olan hayvanlara zarar vermek, eziyet etmek, yaşam alanlarını yok etmek haddimize midir? Onların savunmasızlığına karşı merhamet göstermek, bizi insan yapan en temel değerlerden biridir. Onları bizden farklı kılan akıl ise, bu akıl bize sadece farklılık değil, sorumluluk da yükler. Bizlere düşen de onlara merhamet etmek ve yapabilirsek onlara su ve gıda sağlamaktır.

Ne güzel buyurmuş âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (s.a.v.):

“Merhamet edene Allah da merhamet eder; yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.” (Ebû Dâvûd, Edeb)

[*] Ayetlerde geçen hayvanlar: At, deve, köpek, domuz, koyun, keçi, kurt, balık, yılan, kurbağa, çekirge, sivrisinek, sinek, bit, kelebek, karga, hüdhüd, bıldırcın, maymun, aslan, eşek.

Kalbi dualarımla…

Önceki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Dilden Kalbe Şükür

Emanetimiz Dünya

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Gamze yorumladı Allah’ın Dilsiz Kulları
nurettinacar2016@gmail.com yorumladı Arifler Neden Susar?
Süleyman akgül yorumladı Dilden Kalbe Şükür
Nisa Gül Dağyar yorumladı İnsan Olmak