Sevgili çocuklar,
Eğitim dediğimiz dünya, hayatımız boyunca yanımızda olan, bizi biz yapan en önemli hazinelerimizden bir tanesidir. Okula ya da camiye gidip öğretmenlerimizin ve hocalarımızın anlattığı dersleri dinlemek, sınavlara hazırlanmak ise eğitim yolculuğumuzun yine sadece bir parçasıdır. Ancak asıl önemli olan, öğrendiklerimizi sadece okulda değil, hayatımızın her alanında kullanmak ve yeni şeyler öğrenmeye açık olmaktır. Çünkü Allah, insanlara Kur’ân-ı Kerîm’de ilk olarak “Oku!” diye seslenmiştir. Bu emir, öğrenmenin ne kadar kutsal ve değerli olduğunu bizlere böylece göstermiş oluyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise, ilim öğrenmenin her Müslüman için farz olduğunu bizlere bildiriyor. Unutmayalım ki öğrenme, yaşam boyu devam eden kutsal ve keyifli bir görevdir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), eğitimde sevgiyi, sabrı ve örnekliği en güzel şekilde göstermiştir. O, insanlara öğrettiklerini yumuşaklıkla, anlayışla anlatırdı. Zor konuları herkesin anlayabileceği şekilde basitleştirir, tekrar eder, sorulara sabırla cevap verirdi. Sadece sözleriyle değil, özellikle davranışlarıyla öğretirdi; dürüstlük, sabır, hoşgörü ve yardımseverlik ise onun en etkili derslerinden bir tanesiydi. Eğitimde yaş ayrımı yapmaz, hem çocuklarla hem de yetişkinlerle sevgiyle iletişim kurardı. Bu nedenle, onun eğitim metodu öğrenmenin sadece bilgi almak değil, aynı zamanda güzel ahlâkı kazanmak olduğunu bizlere asırlar öncesinden göstermekteydi.
Eğitimin sadece okulda ya da dört duvar arasında yapıldığını düşünmek yanlış olur diye düşünüyorum ki aslında Filistin’deki çocuklarımız buna çok güzel bir örnektir. Zor şartlar altında yaşasalar da öğrenmekten asla vazgeçmiyorlar. Okullar kapalı olsa bile, hatta yıkık dökük bir durumda olsa bile evlerinde, sokaklarda, camilerde ders çalışmaya bir şekilde devam ediyorlar. Çünkü gerçek eğitim, öğrenme isteği ve azimle her yerde mümkün olabilir.
Bizler de çevremize baktığımızda eğitim için ne kadar çok fırsat olduğunu görebiliriz. Evimizde ailemize yardım ederken sabrı, sevgiyi ve paylaşmayı öğreniriz. Oyun oynarken arkadaşlarımızla dürüstlük, sabır ve adalet gibi değerleri kavrarız. Camide ibadet ederken Allah’a yakınlaşmayı ve birlik olmanın güzelliğini yaşarız. Okulda ise yeni bilgilerle aklımızı ve dünyamızı genişletiriz.
Kendimizi keşfetmek, eğitim yolculuğunun en değerli parçasıdır. Her birimiz Allah tarafından benzersiz yeteneklerle donatıldık. Kimimiz güzel resim yapmayı, kimimiz yazı yazmayı, kimimiz ise insanlara yardım etmeyi severiz. Bu yetenekleri keşfedip geliştirmek ise bizim görevimizdir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “İki günü eşit olan ziyandadır…” (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, no: 2406.) diyerek her gün kendimizi geliştirmemiz gerektiğini bizlere hatırlatır. Bugün yeni bir dua öğrenmek, yarın bir ayet ezberlemek, başka bir gün zor durumdaki arkadaşımıza destek olmak, hatta ülkemize her an faydalı olabilmek de aslında bir eğitimdir.
Öğrendiklerimizi sadece kendimize saklamamalıyız. İslam, bilgimizi ve iyiliğimizi başkalarıyla paylaşmamızı ister. Küçük bir gülümseme, zor durumdaki bir arkadaşımıza güç verir. Çevremizi temiz tutmak, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek dünyayı güzelleştirir. Kur’ân-ı Kerîm’de Nisa Suresi 85. ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz, “Kim Allah için bir iyiliğe aracılık ederse, onun sevabından kendisi için bir pay vardır.” buyurmuştur. Yaptığımız iyilikler hem başkalarının hayatını güzelleştirir hem de bizim kalbimizi aydınlatır.
Bir Müslüman olarak bizim sorumluluğumuz sadece kendi çevremizle de sınırlı değildir; tüm dünyaya faydalı olmaya çalışmalıyız. Çünkü bizler Allah’ın yeryüzündeki halifeleriyiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Buhârî, Mağâzî, 35) buyurmuştur. Öğrendiklerimizle, yaptığımız iyiliklerle ve güzel ahlâkımızla hem yakınlarımıza hem de dünyanın dört bir yanındaki insanlara örnek olmalıyız. Filistinli çocukların o kadar zorluklara rağmen hâlâ öğrenmeye devam etmesi, bizlere elimizdeki imkânları en iyi şekilde kullanarak kendimizi geliştirip dünyaya faydalı olmanın yollarını aramamızı öğretiyor.
Unutmayalım ki eğitim, sadece çocuklukta değil, hayat boyu devam ediyor. İslam her yaşta bilgiye açık olmayı teşvik ediyor. Yeni bir ayet ezberlemek, farklı bir beceri öğrenmek veya farklı kültürleri tanımak da bu yolculuğun bir parçasıdır.
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in eğitim metodu aslında bize şunu da öğretiyor: öğrenirken hep sevgiyle yaklaşmalı, karşımızdaki kişiyi sabırla dinlemeli ve anlamasına her daim yardımcı olmalıyız. Çünkü herkes farklı hızda öğreniyor. Ona göre anlatmak, merak etmeyi teşvik etmek ve sabır göstermek öğrenmeyi de kolaylaştırıyor. Ayrıca, sadece bilgi değil, iyi ahlâkı da öğretmek gerekiyor. Çünkü güzel ahlâk insanı hem mutlu eder hem de toplumda sevilen biri yapar.
Eğitim, sadece kitaplardan, derslerden ibaret değildir. Hayatın her alanında, her yaşta devam eden, kalbimizi, aklımızı ve ruhumuzu besleyen bir süreçtir. Kendimizi tanıdıkça, çevremize iyilik yaydıkça, öğrenmeye ve öğretmeye devam ettikçe, gerçek mutluluğa ve başarıya ulaşmış oluruz.
Sevgili çocuklar, unutmayalım ki hayat boyu süren bu güzel yolculukta her an öğrenmeye, keşfetmeye, üretmeye ve iyilik yapmaya açık olalım. Öğrendiklerimizi sadece kendimiz için değil, tüm kardeşlerimiz için, hatta tüm insanlık için kullanarak dünyayı daha güzel bir yer haline getirelim. Allah’ın sevgisi ve rehberliğiyle, hem kendimize hem de çevremize faydalı olalım…
Vesselam…