Bazen susmak yetmez… Kalbin içine çöreklenen bekleyiş, dudaklardan taşmayan bir duaya dönüşür. Teslimiyetin en saf hâlidir bu; ne dert anlatılır, ne çözüm aranır…
Sadece Rabbe yönelmiş bir gönül, tevekkülün kokusunu içine çeker. Her şeyin sonu değil, başlangıcıdır o an. Zira insan, duanın kıyısında beklerken Rabbini daha çok tanır, daha çok sever, daha çok teslim olur. Ve bilir ki; kul, Rabbine yaslandığında hiçbir fırtına onu savuramaz. Zaman da bazen durur, nefes bile almaya çekinirsin. Her şey üstüne gelir gibi olur da aslında Rabbin seni kendine çağırıyordur. O an anlarsın ki; çare beklediğin değil, yöneldiğindir. Gözyaşların akarken değil, secdeye inerken rahmet iner. Gönlünde kopan fırtına sabırla dinmeye başlar. Çünkü tevekkül, sadece beklemek değil; teslim olmak, sevmek ve sabretmektir. İnsan, duanın kıyısında beklerken aslında sonsuz rahmetin içine adım atar.
Ey Rabbim…
Çözüldü kelimelerim, sustu çığlıklarım. İnsanlardan değil, senden utanıyorum en çok. Bilirim, sana sığınıp da boş dönen olmadı. Ama ben ne çok şüphe ile dolandım kapında… Oysa sen, benden benden yakındın. Elimi açmaya bile mecâlim yoktu bazen; sen, kalbimi duydun. Anladım ki senden başkasına bel ağlamak, suya yazı yazmakmış. Şimdi sadece sana yöneliyorum, her şeyimi sana bırakarak. Çünkü ben, en çok sana kırıldığımda değil, en çok sana sığındığımda iyileştim.
Velhasıl kelam;
İnsan bazen yorgun düşer, yollar uzar, umutlar susar. Ama unutulmamalıdır ki; her darlığın ardında bir genişlik, her gözyaşının ardında bir hikmet vardır. Tevekkül, teslim olmadan önce gelen sessiz bir bekleyiş değil; kalben razı olmaktır olan her şeye. Ve dua… Sadece söz değil, kalbin secdeye varma şeklidir. Her kim ki Rabbine dayanır, o kimse asla yıkılmaz. Zira Rabbe yaslanan, hayatın yükünü değil; rahmetin huzurunu taşır. Bu yüzden, her duanın kıyısında bir çıkış, her tevekkülün kokusunda bir vuslat gizlidir. Yeter ki sabredenlerden olalım.
“Tevekkül, susarak razı olmak değil; her kırıkta yeniden Rabbine yönelmektir. Çünkü dua, çaresizliğin değil, en derin teslimiyetin adıdır.”