6 C
Bursa
1 Mayıs 2025 Perşembe
spot_img
Ana SayfaHadisDoğuşundan Günümüze Hadis Tenkidi - 3

Doğuşundan Günümüze Hadis Tenkidi – 3

GİRİŞ

Bir hadisin sıhhatini tespitte isnad tenkidi ile birlikte metin tenkidi (text criticism) de gerekli görülmüştür. Hadisçiler, isnad ve metin tenkidinin hadislere uygulanması konusunda müttefik olmakla birlikte isnad tenkidine öncelik vermişler ve birinci planda mesailerini buna harcamışlardır. Zira güvenirliliği kesin bulunmayan bir metnin muhtevasını tenkitten işe başlayarak güvenirliliğini tespit etmeye çalışmak, uzun yolu tercih etmek anlamına geliyordu. Kaldı ki, her iki yönüyle hadisi tenkit etmek için gerekli malzemeleri önünde hazır bulununca, hadisçilerin evvela kısa olan yolu tercih etmeleri gayet mantıklı görülmektedir.[1] Dolayısıyla isnad açısından zayıf bir hadisin, metin yönüyle tenkidine genellikle gerek görülmediği söylenebilir. Çünkü hadise hüküm verme açısından gerekli görülen öncelikli tetkike dayalı sonuca ulaşılmıştır.

Ancak bir hadisin isnad açısından sağlam olması onun muhteva yönüyle de her haliyle sıhhatli olduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle Hâkim en-Nisâbûrî, Ma’rifetü ulûmi’l-hadis adlı kitabının 29. bölümünü, “isnadı güvenilir râvilerden müteşekkil olmasına rağmen sahih olmayan hadislere ayırmış ve bunlarla ilgili örnekler zikretmiştir.[2] Hatta İbnu’l-Cevzî, isnad sahih olduğu halde metni mevzu (uydurma) hadislerin bulunduğunu ifade etmiştir.[3] Şu halde bir hadisin isnadının sahih olması, metnin sağlamlığını gerektirmediği gibi isnadın zayıflığı da metnin zayıf olmasını gerektirmez. Zira isnadı zayıf bir hadisin, farklı tarikten (yoldan) sağlam bir isnad ile nakledilmiş olma ihtimali bulunmaktadır.[4]

Ayrıca ilk bakışta bir hadis illetsiz görünürken, sadece hadis mütehassıslarının fark edebileceği gizli kusurlar taşıyabilir. İllet veya şâzlık gibi gizli kusurlar çoğunlukla hadisin lafızlarıyla ilgilidir. Dolayısıyla hadis âlimleri, hadisin metnini değerlendirebilmek gayesiyle söz konusu kusurların tespiti yanında bazı fonksiyonel kriterler geliştirmişlerdir. Dolayısıyla sonraki başlıklar altında sözü edilen kriterler ele alınacaktır.

A. Metin Tenkidi Konusunda Geliştirilen Kriterler

İsnad tenkidinden sonra güncelliğini koruyan en önemli hadis konularından birisi de metin tenkididir. Hadis âlimlerinin isnad tenkidinde bulundukları kadar hadisin metnini de tenkit ettikleri bilinmektedir. Zira onlar hadisin sadece kaynağının sıhhatini tespitle kalmamışlar, zamanla geliştirdikleri metin tenkidi metotlarını, gerektiği yerlerde en mükemmel şekilde kullanmışlardır.[5] Hadis metodolojisinde; şâz, metrûk, münker, müdrec, maklûb, muzdarib, mu‘allel, musahhaf, muharref veya mevzû hükmünde olan hadisler, her iki yönden incelenmiştir. Zira sözü edilen illetler, hadislerin isnadlarında olduğu gibi metinlerinde de bulunabilmektedir. Hadisleri bize nakleden râviler, hadislerin isnadlarında hata ettikleri gibi bazen hadisin muhtevasında da hata etmişlerdir. Hadisin bilhassa lafızlarında vuku bulan söz konusu hatalar, râvinin zaptıyla ilgili kusurlardır. Ayrıca günümüze kadar ulaşmış, isnadsız ya da sahih isnad altında uydurulmuş nice meşhûr rivayetler dolaşmaktadır.[6] Hadis uzmanları çok zayıf ve mevzu rivayetlerin tespitinde geliştirdikleri, 1) Kur’an’ın genel prensiplerine aykırı olması; 2) Sahih Sünnet’in genel prensiplerine muhalif bulunması; 3) Aklı selimle veya bedahetle (delil ve ispata ihtiyacı olmayan şekilde aşikâr olan şeylere) bilinen hususlara zıt olması; 4) His ve müşahedeye ters düşmesi; 5)- Tarihi vakıalarla uyuşmaması; 6) Hadisin metninde lafız ve üslubun bozuk olması, 7)- Hadisin delalet ettiği mananın tutarsız olması[7] gibi belirleyici kriterlere dayanarak bu türden hadisleri tek tek ortaya çıkarmışladır. Nitekim bu türden olan rivayetler, ‘Mevzû (Uydurma) Hadisler’ veya ‘Halkın Dilinde Dolaşan Meşhûr Hadisler’ adı altında toplanılması suretiyle eserlerde yerini almıştır.[8]

Söz konusu kriterler veya bunların bir kısmı, ehl-i sünnet âlimleri dışında, İbâdîyye[9] ve İmâmiyye Şiası[10] gibi bazı fırkalara mensup bilginleri tarafından da uygulanmıştır. Buna rağmen Şia mezhebine ait temel hadis kitaplarında birçok uydurma rivayetlere rastlamak mümkündür.[11]

Ayrıca arz ettiğimiz tenkit metotlarına dayanılarak hadislerin kaynaklarını araştırma ve tashih çalışmaları alanında yapılan tahkik çalışmalarını da hatırlatmak faydalı olacaktır. Dolayısıyla L. Caetani (ö. 1935), R. Dozy (ö.1883) ve Goldziher (ö. 1921) gibi oryantalistlerin ve bazı ilahiyatçıların, hadis münekkitlerinin hadisin sadece senedini incelediklerini ve metin tenkidini ihmal ettiklerini iddia etmelerinin[12] ciddi bir dayanağı olmadığı açıktır. Batı’nın dinî metinlerinden muharref Tevrat ve Apokrif İncillerine toz kondurmayan oryantalistlerin, İslami metinlere gelince aynı müsamahayı göstermedikleri görülmektedir. Dolayısıyla söz konusu iddialarının ideolojik nedenlere ve kaygılara dayandığı ortadadır. Birtakım hadislerin, metin tenkidi yapılmadan kabul edildiğine örnek gösterilirken gözden kaçan önemli bir nokta bulunmaktadır. Metin tenkidiyle uğraşan araştırmacı ya Müslüman ya da gayr-i Müslim’dir. Gayr-i Müslim olduğu takdirde İslâm dininin vahiy çerçevesinde sorunsuz görünen bir hadis metni, gayr-i Müslim’in kültür yapısına veya Batı zihniyetine göre sorunlu görünebilir. Tabiatıyla farklı kültür ve zihniyet mensubunun, herhangi bir hadisin metnini incelerken tenkit gerekçesi ve kriterleri ister istemez farklılıklar arz edecektir. Özellikle bu farklılıklar ideolojik kaygılara dayanıyorsa, söz konusu kişilerin hadislere önyargıyla bakması kaçınılmazdır.

Diğer önemli bir husus da metin kritiğine önem vermeyen sadece sened tenkidine eğilen hadis âlimlerinin bulunabileceği gerçeğidir. Bu tür hadisçilerin ihmali bir genellemeyle söz konusu ilmin ve mütehassıslarının geneline teşmîl edilmemelidir.[13] Yukarıda belirtilen aleyhteki oryantalistik iddialarının aksine, hadisçiler ısrarla bir hadisin metninin sıhhati için isnadın sahih olmasının kâfi gelmeyeceğini belirtmişlerdir Dolayısıyla bir hadis hakkında hüküm verirken metni sahih olmayabilir varsayımından hareketle “bu hadis sahih veya hasendir” yerine “bu hadisin isnadı sahih veya isnadı hasendir” tarzında verilecek hükmün ihtiyatlı bir davranış olacağı vurgulanmıştır.[14] Örneğin imam Nesâî’ye göre, hadisin senedi ile metni birbirini bağlamaz. Sözgelimi; senedin sahih veya hasen olması, metnin de aynı olmasını gerektirmez. Dolayısıyla Nesâî’nin, bir hadisin senedini hasen olarak nitelendirirken, metnini münker olarak nitelendirdiği olurdu.[15]

B. Metin Tenkidiyle İlgili Bazı Örnekler

Hadislerde metin tenkidiyle ilgili birçok örnek sunmak mümkündür. Bu başlığımızda gerek ravi tenkidi alanında gerekse zayıf ve uydurma hadisleri toplayan klasik eserler mütalaa edildiğinde, râvilerin hadisleri naklederken hıfz ve gaflete dayalı kusurlarından veya hatalı rivayetlerinden ya da uydurulan hadislerin sıhhatini tespit etme yöntemine dayalı metin ve muhteva tenkidine dair örnekler görülecektir. Mesela hadis münekkidi Nesâî’nin es-Süneni’nden verilecek birkaç örnek, konuya yeterli derecede ışık tutacak mahiyettedir.[16]

• İftar hadisiyle ilgili olarak Nesâî: “Biriniz orucunu açacağı zaman, hurma ile açsın. Çünkü o bereketlidir. Şayet hurma bulamazsa suyla açsın, çünkü o temizdir’ hadisini zikrettikten sonra şöyle der: “…o bereketlidir…’ sözünü Süfyân b. ‘Uyeyne ’den başkasının zikrettiğini bilmiyoruz, o sözün mahfuz olduğunu da sanmıyorum”.[17] Nesâî burada yer alan “o bereketlidir” lafzının hadisin metninden olmadığını ifade etmiştir.

• Hz. ‘Âişe’nin: “Nebî (s.a.v)’i namazı oturarak kılarken gördüm” hadisini zikrettikten sonra Nesâî şöyle tenkit eder: “Hadisi, sika olan Ebû Dâvûd el-Haferî’den başka birisinin rivayet ettiğini bilmiyorum, bana göre bu hadis hatalıdır”[18] hadisini rivayet eden râvi sika olduğu halde Nesâî, bu râvinin rivayet ettiği hadiste teferrüt ettiğini dolayısıyla bu hadisin metninin şaz olduğunu belirtmiştir.

• Yine Nesâî, Peygamber (s.a.v)’in hac hususunda bir adama: “Cübbeyi çıkar, kokuyu yıka sonra da ihrama yeniden gir” hadisini zikrettikten sonra: “…sonra da ihrama yeniden gir…” sözünü Nuh b. Habib’den başkasının zikrettiğini bilmiyorum ve o sözün mahfuz olduğunu da sanmıyorum”[19] diyerek tenkit eder. Hadisin, “…sonra da ihrama yeniden gir” lafzının râvinin bir teferrüdü olduğunu ve hadisin bu lafızlarla rivayet edilmediğini beyan etmiştir.

Gerek hadis musannefatı gerekse ravi tenkidi literatürüne bakıldığında hadislere uygulanan metin tenkidi örneklerinin sayılamayacak kadar çok olduğu görülecektir. Hadis ulemasının, ümmetin ortak kültür mirası olan sahih nebevi sünneti korumak adına gerçekleştirdikleri bu yoğun çalışmalarını görmezlikten gelerek, ideolojik arka planı olan oryantalistlerin söz konusu iddialarını savunmanın, ilim adına insafsızlık ve haksız bir çabanın peşinden gitmek olduğunu belirtmek isteriz. Günümüzde devam ettirilen aynı minvaldeki çalışmalar söz konusu iddialara cevap niteliğinde ortaya konulan en güzel örneklerdir.

C. Hadis Tenkidi Konusunda Güncel Çalışmalar

Hadis tenkidi metotlarıyla ilgili günümüz İslam dünyasında birçok çalışma bulunmaktadır. Söz konusu güncel çalışmaları Türkiye ve yurt dışında yapılmış olmak üzere iki başlık altında sıralayabiliriz:

1. Türkiye’de Yapılmış Güncel Çalışmalar

Tespit edebildiğimiz kadarıyla Türkiye’de yapılan çalışmalara örnek olarak şu eserleri verebiliriz: 1) Talat Koçyiğit, İslam Hadisinde İsnad ve Hadis Râvilerinin Cerhi[20]; 2) Salahattin Polat, Hadiste İsnad Sistemi Üzerinde Bazı Görüşler[21]; 3) Yavuz Ünal, Hadisleri Tespitte Yöntem Sorunu[22]; 4) Mehmet Emin Özafşar, Oryantalist Yaklaşıma İtirazlar[23]3; 5) Osman Güner, Haberin Kaynağına Ulaşmada İsnadın Rolü[24]; 6) Salih Karacabey, Hadis Tenkidi[25]; 7) Selahattin Polat, Hadis Araştırmaları, Tarih, Usûl, Tenkit, Yorum[26]; 8) Sadık Cihan, Uydurma Hadislerin Ortaya Çıkışında Zındıkların Rolü[27]; 9) İbrahim Hatiboğlu, Çağdaşlaşma ve Hadis Tartışmaları[28]; 10) Abdullah Karahan, Hadis Râvilerinin Güvenirliliği[29]; 11) Ali Dere, Hadis Tenkidi, Gelişimi ve Özellikleri[30]; 12) Abdullah Aydınlı, Hadis Tesbit Yöntemi[31]; 13) Talat Sakallı, Hadis Tenkidi[32]; 14) Enbiya Yıldırım, Hadiste Metin Tenkidi, Tarihi Süreç, Yeni Yaklaşımlar[33]; 15) Zekeriya Güler, Hadis Tetkikleri[34]; 16) Yusuf Suiçmez, Hanefi Fıkıh Usulü ve Hadis Usulüne Göre Manevi İnkitâ, ve İttisal[35]; 17) Veli Aba, Duygusal Yakınlık Bağlamında Nesnel Cerh Uygulama Örnekleri (Baba-Oğul/Hoca-Talebe Özelinde[36]; 18) Mustafa Demir, 20. Yüzyılın İlk Yarısında Türkiye’de Hadis Tartışmaları[37]; 19) Mehmet Apaydın, Hadislerin Tespitinde Bütünsel Yaklaşım[38]; 20) Mutlu Gül, Hanefi Usulünde Hadis Tenkidi[39]; 21) Hüseyin Akgün, Goldziher ve Hadis[40]; 22) Ülker Çam, Hadislerin Yazılı Rivayeti Konusuna Oryantalistlerin Bakışı[41]; 23) Murat Öktem, Tabakât ve Ricâl Kitaplarında Zındıklık ve Zındık Olduğu Söylenen Hadis Râvileri[42]; 24) Ahmet Özdemir, Ahad Haberin Reddedildiği Durumlar -Ebû İshâk Eş-Şîrâzî (ö. 476/1084) Örneği- [43]; 25) İbrahim Bayraktar, Hadis Kaynakları Üzerine Araştırmalar[44]; 26) Mustafa Yüceer – Furkan Çakır, Klasik ve Modern Dönemlerde Yalan Haberin Tespiti: Hadis Usulü ve Doğrulama Platformları Özelinde Mukayeseli Bir Yaklaşım.[45]

2. Yurt Dışında Yapılmış Güncel Çalışmalar

Hadis tenkidi alanında Türkiye dışında yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla örnek olarak verebileceğimiz çalışmalar şunlardır: 1) Sa’d el-Mersafî, Advâ’un alâ ahtâ’i’l-müsteşrikîn fi’l-mucemi’l-müfehres li elfâzi’l-hadîsi’n-nebevî[46]; 2) Muhammed Mahmûd Bekkâr, Esbâbu reddi’l-hadîs ve mâ yunteccu ‘anhâ min envâ‘[47]; 3) Zekeriyyâ b. Gulâm Kadîr el-Bâkistanî, Tenkîhu’l-kelâm fi’l-ehadisi’d-da’îfeti fi mesâili’l-ahkâm ve beyânu ilelihâ ve kelâmu’l-muhaddisine aleyhâ[48]; 4) Muhammed Şevmân er-Rumelî, Ahadîsu’s-süneni’l-arba‘ati’l-mevdû‘a bi-hükmi’l-allâmeti Muhammed Nâsıruddîn el-Elbânî[49]; 5) Haldûnu’l-Ahdab, Esbâbu ihtilâfi’l-muhaddisin fi kabûli’l-ehâdisi ve reddihâ[50]; 6) Süleymân b. Abdillah b. Muhammed es-Suûd, İhtilafu’t-tahdis mine’l-hıfzi ve’l-Kitâbi ve eseruhû fi’r-râvi ve’l-mervî fi’l-kütübi’s-sitte[51] 7) Amr Abdu’l-Mun‘îm Selîm, ez-Ziyadâtu’t-da‘îfe fî’l-ahadîsi’s-sahîha[52]; 8) ) Sultân b. Fehd et-Tubeyşi, Nakdu’l-mutûn fi kütübi ileli’l-hadis[53]; 9) Ali b. Abdullah es-Sayyâh, Cuhûdu’l-muhaddisîn fi beyâni ileli’l-ehâdis[54]; 10) Azîz Raşîd Muhammed ed-Dâyinî, Tashîhu ehadisi’l-müstedrek beyne’l-Hakim en-Nisaburi ve’l-Hafiz ez-Zehebi[55]; 11) Muhammed b. Abdurrezak Esved, Şurûtu’r-râvi ve’r-rivayeti inde ashâbi’s-sünen, dirâsa tatbîkiyye[56]; 12) Mejdi b. Awadi’l-Jârihi, Naqdu’l-hadîs inde’ş-şîat’il-imâmiyyeti’l-isnâ aşeriyye[57]; 13) Meryem bt. Ahmed b. Ahmed el-Hâlid, Nakdu’l-imâmi’z-Zehebi li’l-metni fi kitâbihi Siyeri a’lâmi’n-Nubelâ[58]; 14) Abdulmecid et-Türkmanî, Dirâsatun fi Usuli’l-hadis alâ menheci’l-hanefiyye[59] 15) Muhammed Halife Kilânî, Menhecü’l-hanefiyye fî nakdi’l-hadis beyne’n-nazariyyeti ve’t-tatbîk[60]; 16) Adnân Ali Hıdır, el-Müvâzenetu beyne menheci’l-hanefiyyeti ve menheci’l-muhaddisîn fî kabûli’l-ehâdîs ve reddihâ[61]; 17) İmâd Ali Abdi’s-Semi’ Hüseyn, er-Ruvâtu’s-sikât ellezine zekerehum İbn Adiy fi’d-du’afa[62]; 18) Üsâme M. Züheyr, Ehadisu’s-sahihayni’l-müntekadeh el-hâssatu bi’l-enbiyâ[63]; 19) Avvâd b. Humeyd er-Ruveysî, Ruvâtu’l-hadis, en-neş’e, el-mustalahat, el-musannafat[64]; 20) Samîr Abdulmehdî Hitâmile, Dirâsetu ilmi’l-hadis fi Türkiya münzü âm 1924 hatta âm 2015, asri’l-Cumhûriyye[65] 21) Haydar Hubbullah, Mantıku’n-nakdi’s-senedî, Buhûsun fi kavâidi’r-ricâl ve’l-cerhu ve’t-ta’dil[66]; 22) Humeyd Yûsuf Kûfî, el-Menhecü’n-nakdî’l-hadisî ve’l-merviyyati’t-târîhiyye[67]; 23) Neriman bt. Hasan b. Ali Ebû Halîma, Menhecü’l-imâmi’ş-Şâfiî fi nakdi’l-ehâdîs, dirâsa tatbîkiyye[68]; 24) Abdurrahman b. Muhammed el-İzerî, Cuhûdü’ş-şeyh el-Muallimî fî nakdi metni’l-hadisî[69]; 25) Nimetullâh el-Azamî, el-Fevâidu’l-Muhimme fi dirâseti’l-mutûn ve muhtelifi’l-hadîs[70].

3. Güncel Çalışmaların Değerlendirilmesi

Örnek olarak verilen çalışmaların her birinin içerdiği konuları özetlemek ve değerlendirmesini yapmak, makalenin boyutunu aşacağından dolayı genel bir özet ve değerlendirme yapacak olursak, zikredilen çalışmalarda ‘Sahâbe zamanında şifahi ve yazılı hadis rivayeti[71] yanında isnadın doğuşu, konuya ilgili oryantalistlerin bakış açısı ve hadislerin kaynağını tespitteki yöntemleri, hadis edebiyatının oluşum safhaları, hadislerin sıhhatinin tespitinde geliştirilen usûl /yöntem ve hadis ıstılahları, cerh-ta’dîl/ ricâl ilminin kaideleri bağlamında hadis imamlarının tenkit metotları, hadis metinlerinin tenkidi ve muhteva analizleri gibi konuları ihtiva eden çalışmaların bulunduğu görülecektir.

Konuların işlenişinde benzerlik olsa bile, hadis ilmiyle meşgul olan günümüz araştırmacıların çalışmalarına göz atıldığında kullandıkları üslup farkının yanında, arz ettikleri bilgilerin birbirini tamamlar nitelikte olduğu fark edilecektir. Ancak hadis ilminin bazı konularında söz konusu araştırmacıların farklı görüşlere sahip oldukları da bir gerçektir. Bu farklılığın, onların hadis meselelerine değişik açılardan bakmış olmaları nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Örneğin söz konusu çalışmalar bağlamında, Türkiye’de yapılan çalışmaların daha fazla analiz ve tenkide dayandığı, yurt dışında özellikle Arap ülkelerinde yapılan çalışmaların ise, daha çok rivayet ağırlıklı olduğu, tenkit ve yoruma az yer verildiği anlaşılmaktadır. Nedeni ise, bunun bir zihniyet ve düşünce meselesi olduğu söylenebilir. Hadis tenkidi konusunda gevşek davranan ve muttali olduğu her rivayete müsellem gözüyle bakan hadisçi zihniyetinin yanında, neredeyse sağlam bir hadis bırakmayacak kadar tenkitte ileriye giden/aşırıya kaçan zihniyetin de varlığı az değildir. Sözünü ettiğimiz bu aşırı iki uç arasında akl-i selim ile hareket edip orta yolu tutan mutedil hadisçilerin varlığı dengenin sağlanması açısından önemlidir.

Yukarıda isimleri zikredilen ve makalenin boyutunu aşması nedeniyle sadece işaret edilen birçok çalışma genel olarak bize, hadis tenkidi sahasında doğuşundan günümüze kadar ne derece mesafe alındığını açıkça göstermektedir.

Sonuç

Hadis tenkidinin temeli Kur’an ve Sünnet naslarına dayandırılmış olmakla birlikte, isnad sorgulamanın tarihi hususunda farklı yaklaşımlar gündeme gelmiştir. Hz. Osman’ın şehit edilmesi olayından sonra zuhur eden siyasi ve dini fırkaların hadis uydurma eylemine karşı, Sahâbilerin, rivayet edilen hadislerin tespitine yönelmeleri ve gerekli önlemler almaları hadis tenkidinin başlangıcı olarak değerlendirebilir. Nitekim Raşit halifelerin, özellikle de Hz. Âişe ve bazı Sahâbilerin hadisleri korumaya yönelik gösterdikleri gayret, rivayetleri sıhhat açısından ayırt etme, tashih ve kontrol altına alma şeklinde geliştirdikleri yöntem ve uygulamalar takdire şayandır.

Hadis rivayetinde râvi sorgulanmasının, H. I. asrın ikinci yarısında başladığını savunan görüşü esas kabul edecek olursak, isnad sisteminin ilk nüvelerinin bu dönemde atıldığı söylenebilir. Oryantalistlerin isnad kullanımını tarihsel olarak H. II. asra dayandırma gayretlerinin arkasında yatan nedenin, hadislerin Hz. Peygamber’den sonraki dönemlerin ürünü olduğu yani isnad kullanımından önceki dönemde rivayet malzemesinin uydurulduğu kuşkusunu uyandırmak olduğu anlaşılmaktadır.

H. II asrın başlarına, yani tabiin dönemine bakıldığında, isnadın fonksiyonel bir tedbir olarak uygulandığı ve kullanımının hadis ehl-i arasında yaygınlaştığı görülür. Hadis tenkidinin temelini oluşturan Cerh-Ta’dîl İlmi sayesinde, râviler kategorize edilmiş, hadislerin isnat ve metinleri incelenmiş, kabul veya reddine yönelik ilmi faaliyetler yürütülmüştür. H. III. asırdan H. V. asra kadar zengin bir râvi biyografisinin her yönünü elen alan bir literatür oluşmuştur.

H. VIII. ile H. IX. asırlarda tekrar canlanan râvi tenkidi çalışmaları, belirli hadis kaynaklarının râvilerini değerlendirmek suretiyle söz konusu literatür daha da zenginleştirmiştir.

Hadislerin kaynağının sıhhat tespiti yanında, zayıf veya uydurma rivayetleri sahihinden ayırmak maksadıyla hadis âlimlerinin yürüttüğü metin tenkidi faaliyetleri sayesinde geliştirdikleri kriterlerle, metin tenkidi alanında bir taraftan yeni bir tenkit metodolojisi tesis edilirken, diğer taraftan da uydurulmuş ya da halkın dilinde dolaşan asılsız rivayetleri toplayan eserler meydana getirilmiştir.

Buna rağmen Hadis âlimleri, salt isnad tenkidiyle uğraştıkları ve metin tenkidine eğilmedikleri iddiasını ortaya atan oryantalistlerin eleştirilerinden kurtulamamışlardır. Araştırmamızda söz konusu iddianın ciddi bir dayanağının olmadığı vurgulanmıştır. Geçmişteki muhaddislerin hadis tenkidi sahasındaki çalışmaları üzerine günümüzde yapılan araştırmalar ulaştığımız sonucu desteklemektedir.

Hadisçilerin hadis tenkidi konusundaki metotlarının devamı şeklinde geliştirilen benzeri çalışma ve araştırmalar, onların geliştirdikleri metotlarının sağlamlığını ve dinamikliğini ortaya koyan önemli adımlardır. Araştırmamızda bu konuda yurt içi ve yurt dışında telif edilmiş güncel çalışmaların büyük bir kısmı örnek olarak verilmiştir.

Ayrıca günümüzde hadis alanında yazma eserleri üzerine yoğunlaşan tahkik/ tahriç çalışmaları da önem arz etmektedir. Çağımızın bilgisayar, internet ve İslâmî ilimler üzerine geliştirilmiş programlarının sağladığı teknik imkanlardan da yararlanılarak, bahsedilen gayretlerin olumlu yönde yoğunlaşması, günümüz akademik çalışmalarında önemli bir boşluğu dolduracaktır.


[1] Bkz. Salahattin Polat, Hadis Araştırmaları, Tarih, Usûl, Tenkit, Yorum, İnsan Yay., İstan
bul, 2003, 165.

[2] Bkz. Hâkim, Ma’rifetü ulûmi’l-hadîs, 58-62.
[3] Bkz. İbnu’l-Cevzî, Kitabu’l-mevdûâti’l-kübra, I-III, yy., Kahire, 1987, I, 100-106.
[4] Nureddîn İtr, Menhecu’n-nakd, fi ulumi’l-hadis, Dâru’l-Fikr, Dimaşk, 1981, 290-291.
[5] Bkz. Salahattin Polat, Hadis Araştırmaları, Usûl, Tenkit, Yorum, 165.
[6] Bkz. Abdulfettâh Ebû Gudde, Mevzû Hadisler, çev. Enbiya Yıldırım, İnsan Yay., İstanbul, 2003, 115-119.
[7] Detaylı bir şekilde bkz. İbn Kayyim el-Cevziyye, El-Menâru’l-münîf fî’s-sahîh ve’d-da’îf, thk. Mahmud Mehdi İstanbûlî, yy., Dimaşk, ts, 65, 69, 83, 88, 105; Abdulfettâh Ebû Gudde, Mevzû Hadisler, 92-95, 121-130.
[8] Bkz. Abdulfettâh Ebû Gudde, Mevzû Hadisler, 115-119.
[9] İbâdî metodolojisinde hadisleri değerlendirilme kriterleri için bkz. Ahmet Özdemir, İbâdiyyen’in Ana Hadis Kaynağı, Rabî b. Habîb’in Müsnedi, Şırnak Üniversitesi Yay., Şırnak, 2018, 284-296.
[10] Bkz. Mecdî b. Avad el- Cârihî, Nakdu’l-hadîs inde-şî’ati’l-imâmiyye el-isnâ ‘aşeriyye, yy., Kâhire, 2008, 310-311.
[11] Örneğin bkz. Muhammed b. Yakup el-Kuleynî, El-Kâfi fi ulumi’d-Dîn; Muhammed b. Ali b. Babeveyh es-Sadûk, Men la yahduruhu’l-fakîh; Muhammed b. El-Hasan et-Tusî, Tehzîbu’l -Ahkâm; El-İstibsâr fima uhtulife mine’l-Ahbâr (Aynı müellife aittir).
[12] Bu iddia için bkz. Mustafa es-Sibâî, , es-Sünnetü ve mekanetuhâ fi’t-teşrî’i’l-islâmî, el-Mektebü’l-İslamî, Beyrut, 1985, 270; Hayri Kırbaşoğlu, “Hadis İlminde Metodoloji Sorunu”, Tartışmalı ilmî toplantılar dizisi; Sünnetin dindeki yeri, İstanbul, 1997, 403; Mariano Farina, Introduction au Hadith, Dosya n°. 90, yy., Roma, 1996, 21; Yavuz Unal, Hadisin Doğuş ve Gelişim Tarihine Yeniden Bakış, Etüt Yay., Samsun, 2001, 339; Fatma Kızıl, Oryantalistlerin Akademik Hadis Araştırmaları: “Ana Eğilimler, Yerleşik Kabuller ve Temel İddialar”, Hadis ve Siyer Araştırmaları dergisi, Cilt. V., Sayı. 1, Yıl., 2019, ss. 155-245, 197-208.
[13] Bkz. Salahattin Polat, Hadis Araştırmaları, Usûl, Tenkit, Yorum, 166.
[14] Bkz. Hâkim, Ma’rifetü ulûmi’l-hadîs, 58-62; İbnu’l-Cevzî Ebû’l-Ferec, Kitâbu’l-mevdûâti’l-kübrâ, I-III, yy., Kâhire, 1987, I, 290-291.
[15] Bkz. Sehâvî Abdurrahman, Buğyetu’r-râğib el-mütenemmi fi hitmi’n-Nesâî, 80.
[16] Nesâ‘î, Sünenü’l-kübrâ, Siyam, 20.
[17] Nesâ‘î, Sünenü’l-kübrâ, Siyam, 213.
[18] Nesâ‘î, Sünenü’l-kübrâ, Kıyâmu’l-Leyl, 24, 32.
[19] Nesâ‘î, Sünenü’l-müctebâ, I-IV, Dâru’s-Sekafe., Kahire, 1383, Hac, 29.
[20] Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: IX, Yıl. 1961.
[21] Diyanet Dergisi, Cilt. XX, Sayı. II, Yıl. 1984.
[22] Etüt Yay., Samsun, 1999.
[23] Araştırma Yay., Ankara, 1999.
[24] On dokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, XI, Yıl. 1999.
[25] Sır Yay., İstanbul, 2001.
[26] İnsan Yay., (İstanbul, 2003.
[27] Etüt Yay., Samsun, 2003.
[28] Hadisevi Yay., İstanbul, 2004.
[29] Sır Yay., İstanbul, 2005.
[30] Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yay., İlitam, Ankara, 2006.
[31] Rağbet Yay., İstanbul, 2009.
[32] Araştırma Yay., Ankara, 2014.
[33] Rağbet Yay., İstanbul, 2014.
[34] İfav Yay., İstanbul, 2015.
[35] Hadis Tetkikleri Dergisi, HTD, Cilt. XIV Sayı. II, Yıl. 2016.
[36] Din Bilimleri Akademik Araştırmalar Dergisi, Cilt. XVI. Sayı. II, Yıl. 2016, ss. 125-156.
[37] Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Konya, 2017.
[38] Kuramer Yay., İstanbul, 2018.
[39] İfav Yay., İstanbul, 2018.
[40] Araştırma Yay., Ankara, 2019.
[41] Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Sivas, 2019.
[42] Tekirdağ İlahiyat Dergisi, Cilt. VII, Sayı. I, Yıl. 2021.
[43] Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 10, Sayı. XXIII, Yıl. 2019, ss. 508-527.
[44] Ekey Yayınları., Erzurum, ts.
[45] Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, MEDİAD, Cilt IV, Sayı. I, Yıl. 2021.
[46] Dâru’l-Kalem, Kuveyt, 1988.
[47] Dâru’t-Tayyibe, Riyad, 1997.
[48] Dâr İbn Hazm, Beyrut, 1999.
[49] Dâr İbn Affân, Kahire, 2001.
[50] Dâr Kunuzi’l-İlm, Cidde, 2001.
[51] Melik Suud Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Riyad, 2004.
[52] Dâru’d-Diyâ, Kahire, 2005.
[53] Melik Suud Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Riyad, 2005.
[54] Dâru’l-Muhaddis li’n-Neşr ve’t-Tevzî, Riyad, 2005.
[55] Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 2006.
[56] Dâr Tayyibe, Medine, 2007.
[57] Kahire, y.y., 2008.
[58] Muhammed b. Suud Üniversitesi, Doktora Tezi, Riyad, 2008.
[59] Menşûrât Medreseti’n-Nu’mân, Pakistan, 2009.
[60] Dârü’s-Selâm, Kahire, 2010.
[61] Dâru’n-Nevâdir, Dimaşk, 2010.
[62] Daru’l-Ma’sur li’t-Tiba’ati ve’n-Neşr, Medine, 2014.
[63] Mektebetü’l-Küveyti’l-Vataniyye, Kuveyt, 2015.
[64] Dârul-Meymene, Medine, 2016.
[65] Mecelletü Külliyyeti’ş-Şerî’a ve’d-Dirâsâti’l-İslâmiyye, Câmi’atu Katar, Cilt. XXXIV, Sayı. II,
Yıl. Katar, 2016.

[66] Müessestü’l-İntişari’l-Arabî, Beyrut, 2017.
[67] Mecelletü Câmiati’ş-Şârika, Cilt XIV, Sayı. II, Yıl. 2017, ss. 290-324.
[68] İslam Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Gazze, 2017.
[69] Mecelletü’l-Endelüs lil-Ulumi’l-İnsâniyye ve’l-İctimâiyye, Cilt. XVI, Sayı. XV, Yıl., Necrân, 2017.
[70] Mektebetü Zahidi’l-Kevserî, Diyubend, ts.
[71] Hicri I. Asırda hadislerin sözlü olarak nakledildiğine dair çalışmalar için örnek olarak bkz. Ahmet Özdemir,” Sözlü ve Yazılı Kültür Arasında Hadis Rivayeti”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt. XIV, Sayı. 77, Yıl. 2021, ss. 1340-1350.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Yunus Hoca yorumladı Ömür Tükenirken
muhammet yorumladı Ömür Tükenirken
Dilek Baysal yorumladı Şeker Tadında Vakitlerin Ardından