Yirmi Beşinci Söz

Kur'ân'ın mucizeliğine dair.

Mukaddime: Kur'ân'ın üç ayrı tanımı.

Birinci Şule:

1. Şua: Kur'ân'ın mucize derecesindeki ifade üstünlüğü.

1. Suret: Kur'ân'ın meydan okuyuşuna karşılık, onun benzerini kimsenin getirememesi.
2. Suret:

1. Nokta: Kur'ân'ın kelime ve cümlelerindeki düzen ve birbiriyle ilişkileri.
2. Nokta: Kur'ân'ın mânâsındaki üstünlük.
3. Nokta: Kur'ân'ın üslûbundaki benzersizlik ve olağanüstülük.
4. Nokta: Kur'ân'ın lâfzındaki olağanüstülük; tekrar tekrar okunmasına rağmen usandırmaması.
5. Nokta: Kur'ân'ın, konuları açıklamasındaki olağanüstülük.

2. Şua: Kur'ân'ın kapsamlılığındaki olağanüstülük.

1. Lem'a: Kur'ân'ın lâfzındaki kapsamlılık; bir sözün pek çok anlamı içine alışı.
2. Lem'a: Kur'ân'ın mânâsındaki kapsamlılıkla birbirinden farklı pek çok topluluklara rehber oluşu.
3. Lem'a: Kur'ân'ın içerdiği bilimlerin kapsamlılığı.
4. Lem'a: Kur'ân'ın konuları ele alışındaki kapsamlılık.
5. Lem'a: Kur'ân'ın üslûp ve özlü ifadesindeki kapsamlılık.

1. Işık: Bir âyette bir sûreyi, bir sûrede Kur'ân'ı ve kâinatı toplayan kapsamlılık.
2. Işık: Herkesin her ihtiyacına cevap veren kapsamlılık.
3. Işık: Kur'ân'ın mucize derecesindeki özlülüğü.
4. Işık: Kur'ân'ın, cüz'î olaylarda kapsamlı kanunları dile getiren özlülüğü.
5. Işık: Kur'ân'ın gerek içerik, gerekse üslûp itibarıyla bütün üstünlükleri, hiçbir karışıklığa yol açmadan kendisinde toplayan kapsamlılığı.

3. Şua: Kur'ân'ın gaybdan verdiği haberler; her zaman gençliğini koruması ve herkese birden hitap etmesi.

1. Cilve: Kur'ân'ın gayba dair haberleri.

1. Şavk: Kur'ân'ın geçmişe dair haberleri.
2. Şavk: Kur'ân'ın geleceğe dair haberleri.
3. Şavk: Kur'ân'ın İlâhî hakikatlere, yaratılışa ve âhiret âlemine dair haberleri.

2. Cilve: Kur'ân'ın her çağda süregelen gençliği; hakikatlerinin ve kanunlarının eskimeyişi; Kur'ân medeniyeti ile beşer medeniyeti arasında bir karşılaştırma.
3. Cilve: Kur'ân'ın, her çağdaki insan tabakalarından herbirine aynı dersi ayrı ayrı vermesindeki olağanüstülük.

İkinci Şule:

1. Nur: Kur'ân'ın bütünlüğü.

2. Nur: Kur'ân'ın, âyetleri özetlerken ve İlâhî isimlere dikkat çekerken ortaya koyduğu olağanüstülük.

1. Meziyet-i Cezalet: Kur'ân'ın, dünya üzerindeki eser ve fiillerde İlâhî hakikatleri gösterişi.
2. Nükte-i Belâgat: Kur’ân’ın İlâhî san’at eserlerini tasvir ederek İlâhî isimlerle özetlemesi.
3. Meziyet-i Cezalet: Kur’ân’ın İlâhî fiilleri ayrıntılandırması ve özetlemesi.
4. Meziyet-i Cezalet: Kur’ân’ın, yaratılmışlardaki düzeni, ardında İlâhî isimleri gösterecek bir şeffaflıkla ortaya koyması.
5. Meziyet-i Cezalet: Kur’ân’ın, cüz’î veya sıradan olaylardaki İlâhî hakikatleri göstermesi ve tefekküre ufuk açması.
6. Nükte-i Belâgat: Kur’ân’ın, varlık âleminde, çok geniş bir alanda cereyan eden olayları birlik içinde yahut kapsamlı bir kanun altında göstermesi.
7. Sırr-ı Belâgat: Kur’ân’ın, sebeplerin arkasında İlâhî tasarrufları ve İlâhî isimlerin tecellîlerini göstermesi.
8. Meziyet-i Cezalet: Kur’ân’ın, âhirete ait İlâhî fiilleri anlatırken, dünyada gözlenen fiillerle kalb ve zihinleri ikna etmesi.
9. Nükte-i Belâgat: Kur’ân’ın, cüz’î olaylarda, İlâhî isimler vasıtasıyla, kapsamlı hakikatleri göstermesi.
10. Nükte-i Belâgat: Kur’ân’ın, ümit ve korku arasındaki dengeyi korumasındaki olağanüstülük.

3. Nur: Kelâmın sahibi, muhatabı, amacı ve içeriği yönünde Kur’ân’ın üstünlüğü.

Üçüncü Şule:

1. Ziya: Kur’ân’ın , varlık âleminin hakikatlerine ve İlâhî fiil, isim ve sıfatlara dair ifadelerindeki düzen, âhenk ve olağanüstülük.
2. Ziya: Kur’ân ile felsefenin dünyaya bakış açısı.
3. Ziya: Kur’ân’dan ders alan ilim ve kalem sahiplerinin eserleriyle Kur’ân’ın karşılaştırması

Hatime: Kur’ân’ın ve Hz. Muhammed’in (a.s.m.) birbirlerine karşı mucize oluşları.