4 C
Bursa
19 Mart 2024 Salı
spot_img
Ana SayfaGenelAllah Kulunu Misafirle Sınarmış

Allah Kulunu Misafirle Sınarmış

Hikmete râm olmuş olan yüreği incinmiş de anlatıyordu. Hocam falan şehirde bir işim vardı icabında geceyi o şehirde geçirmem gerekebilirdi. Bu yüzden aklıma komşumun oğlu geldi. Tayini oradaydı. Kapı komşum benim, yıllarca çoluk çocuk birlikte düştük kaldık. Eh kırk yılın bir başı evine gitmek nasip olacak. Hem bahanesiz dost bağına uğranmaz derler dedim. Annesinden numarasını alıp telefon açtım. Çok meşgul olduğunu söyleyip “Uygun bir zamanda görüşelim” dedi. Bekledim, telefon açmayınca yoğunmuş unutmuş olmalı deyip aradım. “Niye aramadın abla” dedi. Ben de “Siz arayacaksınız sandım da o yüzden” dedim. Sonra konuya geçip lafı evirdi çevirdi. Yok efendim evi 2+1 imiş. Ancak yetiyormuş. “Olmazsa ben size kalacak bir otel ayarlayım…” falan dedi. Hem hanımına söylemesi de gerekiyormuş! Anladım ki beni misafir etmek istemiyor. Bir bahane uydurdum. “Tamam tamam dedim ben hallettim zaten o işi. Siz hiç rahatsız olmayın!

Sonra teyzemin kızı geldi aklıma. O şehirde öğretmenlik yapıyordu. Bilmediğim bir şehir, otelde falan kalmak istemiyorum, yanımda kimse de yok tek başımayım. Telefonu bende olmadığı için teyzemi arayıp numarasını istedim. Teyzem dedi ki “Ne yapacaksın numarasını?” “Lazım” dedim. “Bana söyle” dedi. Hem o çok yoğun çalışıyor hafta sonları bile dolu dedi. Ben telefon numarasını veremem bilmiyorum dedi. “Eniştenin telefonundan bakarak verebilirsin” dedim. Biliyorum yüzsüzlük oldu. Ama Allah sıla-i rahimi emrediyor. Teyzem bu işin şuurunda olmayacak kadar gafildi. Kızının numarasını bana vermedi!

Sonra benim bir arkadaşım vardı. Zikir ve sohbet arkadaşım. Aklıma o geldi. Bu şehirde onun akrabaları vardı. Son çare olarak arkadaşımı aradım. Bütün bunlardan ona bahsetmedim. Arkadaşımı arayıp durumu izah edince bana dedi ki: “Orada benim kız kardeşim var. Misafiri sever. Yabancıyım diye tedirgin olma. Ellerinden gelen bütün kolaylığı sağlarlar. Hatta sen o şehre gelince bacım gelir seni alır.” dedi. Ne yapıyorsun dedim, sonuçta beni misafir edecek olan kız kardeşin. Bakalım ne diyecek. Belki müsait değildir dedim.

-O müsait olur dedi. Misafir için müsait olur!

Velhasıl ben o şehre gittim. Kadıncağız arkadaşımın dediği gibi hatta daha da fazla bana izzeti i ikram eyledi. Benim için çeşit çeşit akşam yemeği hazırlamış. Çayın yanına pasta poğaça bile yapmış. Ayrı bir oda verdi. Rahatsız olurum diye eşini de annesinin evine yollamış. Sabah beni gideceğim yere kadar götürdü. Gece boyunca bu ev sahibi hanıma ve arkadaşıma, onların ana ve babalarına dua ettim. Oradan ayrılıp evime gelirken yolumun üzerindeki şehirde yaşayan kız kardeşimin yanına uğramak istedim. Çok sık da gidemiyorum zaten. Sıla-i rahim yapayım dedim. Kız kardeşimin evine geldiğimde bacım neredeyse 10-15 dakika sonra yanıma gelip “Hoş geldin” dedi. Kapıyı bana enişte açmıştı. Oysa aramızda hiçbir mesele yok. Ben onları ve diğer akrabalarımı evime geldiklerinde çok güzel misafir ediyorum. Çeşit çeşit yemekler yapıyorum. Pastasını, meyvesini de hiç ihmal etmiyorum. Kız kardeşim gönülsüz gönülsüz:

-Hoş geldin abla! dedi. Yemek yedin mi?

Tabi saat akşamın dokuz buçuğu. İki gündür benim yolda olduğumu da biliyor.

-Çok da aç değilim dedim. Siz yediniz mi ki?

Biz olanlardan atıştırdık” dedi. Sabah olunca şehre giden ilk arabayla evime döndüm. Önüme bir kahvaltı da hazırlayıp koymadı. Kendisi kahvaltısını iş yerinde yapıyormuş.

Baştan beri olanları düşünüyordum. Bu kişiler benim gibi Müslüman. Ama İslam’daki misafir adabını bilip misafir kabul eden ancak arkadaşımın bacısı oldu. Kız kardeşim, teyzem, komşumun oğlu misafirlik konusunda sınıfta kaldı. Ben tabiri caizse Tanrı misafiriydim. Yolcuydum. Yolcunun duası kabul olur. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nin 177. ayetinde Allah; “…Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir…” diye buyuruyor.

Hocam ya… Allah beni iyi bir insanın evinde konukladı. Gideceğim yere rahatça gidip geldim. Ama yüreğim acıyor biz Müslüman toplumuz. Ne oldu bize hocam?

Dedi ki: “İşte zikir ehlinin fazileti burada ortaya çıkıyor!.. Allah ve Rasulü’nün gösterdiği yoldan gidenler Allah’a ve ahiret gününe inanır, misafirine ikram ederler!

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Ammar Hasanov yorumladı Niyet Ettim
Emrullah Aksu yorumladı Ramazan ve Kavramları
Güllü Öztürk yorumladı Sabır Tohumu
Ferudun FERRO yorumladı Sabır Tohumu