21 C
Bursa
24 Nisan 2024 Çarşamba
spot_img

Bayram Olsun

“…İçinizden kim ramazan ayına erişirse, orucunu tutsun…” (8) “Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” [Bakara 183]

Mübarek Ramazan kutlu misafir haber vere vere geldi, kimimizde kıymetince ağarlandı, kimimizde ihmal edildi. Dolu dolu değil ancak zar zor kısıtlı ikramlarla misafir edebildik ve çekilip gitti.

İlk günlerin coşkulu sahurları, sevinçli iftarları, tatlı teravihleri sonuna doğru zorlaşsa da ecrini yalnız Rabbimin bildiği amel defterlerine kaydedildi.

Zaman içinde Ramazanı Şerif diğer iki mübarek ay olan Recep ve Şaban gibi tek tük ibadetle örülen sıradan günler muamelesi gören aylara eklendi.

Recep ayında başlayan, Şaban ayında olgunlaşan ve Ramazan ayında hasat veren o bereketli hali kalmadı artık insanımızda. Ne acı ki her geçen gün biraz daha yük sayılır, ah bitse de rahat etsek gözüyle, nimet değil külfet gözüyle bakılır oldu.

Oysa susması sevap, zikri kat be kat sevap. Yememek sevap, iftarda yiyip yedirmek kat be kat sevap. Vermesi alması paylaşması okuması öğrenmesi ile ile bir ayın tamamı daima uyku uyanıklık ayırt etmeden daima sevap olan bir zaman bölümü.

Şeytanların bağlanıp, nefsin açlıkla terbiye edildiği nefeslerin her alışverişte zikre sayıldığı, tefekkürün, ilmin tesirinin arttığı mübarek nimet dilimi.

İlk günden meleklerin cennetlerimizi harıl harıl abad edip süslediği kul dursa onların ara vermeden mesai yaptığı kar mevsimi.

Sitelerde indirim görüp delice alışveriş yapan, tatil için fırsat sözüyle 12 ay taksite rıza gösteren, şartlar ve doğamız gereği fırsata deliren insan böylesi bir fırsat bolluğunu elinin tersiyle itip görmezden geliyor.
Bunun sebebi bellidir aslında ya itikadı zayıf ahiret ve vaad edilen nimetlere inanmıyordur veya sonra yaparım daha çok vaktim var diye yanılıyordur. Ahh gaflet sen nasıl yakıcı bir illetsin…

“Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan yalnız uykusuzluktur.” [İbn-i Mâce, Sıyâm, 21]

Bir de her şeyi çok çok yapıp özünü kaçıranlar var. Orucu tutuyor ancak orucu onu tutamıyor. Niyette Allah rızasının bi tık önünde görülsün muradı var, kime tuttuysan ondan al denilecek onlara mahşerde. Zira bu riya ki riya gizli şirktir, açlığı orada ateşle karşılık bulacak.

Allah için tutuyor da midesi hariç her kapısı açıksa haset, kibir, zulüm. Yine açlığı ateşe götürecek. İster teravih eklesin ister teheccüd orucu nefsini dizginlemek değil de coşturmak içinse yine sonucu aynı olacak.

“Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.” (Taberani)

Rabbim kusurlarımızı affeyleyip ibadetlerimizi kabul eylesin…

“Ramazan ve Kurban bayramının gecelerini ibadetle ihya eden kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.” [İbni Mace, Taberani]

“Rahmet kapıları dört gece açılır O gecelerde yapılan dua, edilen tövbe red olunmaz Ramazan bayramının ve Kurban bayramının birinci geceleri, Berat gecesi ve Arefe gecesi.” [İbni Mace, Taberani]

Bayramları adet gelenek görenek olarak görmek ona kendi milletimize has eklentiler yapmamızdan kaynaklanıyor oysa bayramlar ibadet için seçilmiş özel günlerdendir.

Kendine has murad duaları, istiğfar zamaları ve makbul zikirleri ile kaçırılmaması gerekir.

Efendimiz (s.a.v.) ; “Bayramları tekbirlerle şenlendiriniz.” (Taberani) buyuruyor.

Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur.

Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve şöyle seslenirler: “Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ettiniz, mükâfatınızı alınız.

Bayram namazını kıldıktan sonra bir münadi şöyle seslenir:

“Dikkat ediniz, müjde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak dönünüz. Bayram günü mükâfat günüdür. Bugün semâ âleminde mükâfat günü olarak ilan edilir.” (el-Tergîb ve’t-Terhîb Trc. 2:332. )

Ziyaretlerin adım başı sevabı, hediyelerin ve ikramların kat kat sevap aldığı kutlanmış zaman dilimleri.
Aslında Rabbim her anın kıymetini bilelim, ruhumuza esenlik ve huzur verelim diye saniye saniye anlam ve kıymet yüklemiş. Onun bize lutfettiği ömür hazinesini, onun emanet ettiği beden nimetiyle ahiret yurdunda kara dönüştürmek için her yolu açmış adeta bunun için çabalıyor.

Sadece kullanım kılavuzu Kuranı Kerim, yol rehberi habibullah ve yaverleri islam alimlerini içtenlikle okuyup anlamak, gereğince gayret etmek yeterli olacaktır.

Şu nefs illeti serkeşlik ve başıboşlukta bedene ve ruha onca eziyet çektirdiği halde elinden kurtulamıyoruz. Dikilip yolu bulmak, zorluğu aşıp kıvam tutturmak nedense gözümüzden kaçıyor. Geçici heveslerin peşinden savrulup, mahdut ömrü ziyan ediyoruz.

Yolun sonunda Cennete hasret çekip yolculukta bu kadar ziyan etmemiz çok acı.

Hazreti Ömer (r.a.), “Ümidim sen yoksan bayram matemdir bana.” diyor oğluna okuduğu şiirde.

Ümidimiz daim, gayretimiz kaim olsun.

Rabbim vermek istemezse istek vermez, gönlümüzdeki Cennet arzusunca olsun amellerimiz ve Cehennem tiksintimiz ölçüsünde olsun takva ve çekinmemiz…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Nisa yorumladı Karınca Kararınca
ummugulsumsolmaz6565@gmail.com yorumladı İnsan ve Mana
Ümmü Gülsüm Solmaz yorumladı İnsan ve Mana
Süheyla Durna yorumladı İnsan ve Mana
Rukiye yorumladı İnsan ve Mana