35.7 C
Bursa
9 Temmuz 2025 Çarşamba
spot_img
Ana SayfaAhlakEmanetimiz Dünya

Emanetimiz Dünya

Değerli okurlarım;

Allah’ın koyduğu, hiç değişmeyen, hayatın ta kendisi olan sağlam kurallara sünnetullah diyoruz; yani evrensel yasalar. Bu kurallar, yer çekimi kanunu gibi, suyun kaldırma kuvveti gibi, her şeyin bir ölçü ve düzen içinde hareket etmesini sağlayan ilahi yasalardır.

Sünnetullah, sadece fiziksel doğayı ya da biyolojik yasayı değil; aynı zamanda toplumların yükselişini, çöküşünü, bireylerin başarı ve başarısızlıklarını da belirleyen kader yasalarını da içerir. Yani dünyamızda tesadüf yok, bir düzen ve intizam vardır. Bu düzenin bozulmamasını ve korunmasını yüce Rabbimiz emrediyor:

“Yeryüzünde sakın fesat çıkarmayın. Unutmayın ki Allah, fesat çıkaranları sevmez.” (Kasas Suresi, 77)

Bu ayet, bize sadece insan insana iyi davranmakla kalmamamız gerektiğini; toprağa, suya, havaya, yani yeryüzüne ve gökyüzüne karşı da sorumluluk içinde olmamız gerektiğini de söylüyor.

Rahman Suresi’nin 7. ayetinde ise “Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.”

Rabbimizin kurduğu bu dengeyi nasıl bozuyoruz?

Ya da ne yaparsak denge bozuluyor?

Bu konuda bir hayli örnek verebiliriz: gereksiz enerji harcamaları, suyu israf etmek, sanayi atıklarının çevreye verdiği zararlar, aşırı ve bilinçsiz avlanma, yeşil alanları yok etmek, hava kirliliğine sebep olabilecek gazlar, GDO’lu gıdalar vs. Bunlar hem çevreye hem insana hem de gelecek nesillere zarar vermektedir. Ve bunların hepsi, dengesi bozulan bir tabiatın kaçınılmaz sonuçlarıdır.

Kendi ellerimizle yaptıklarımızın karşılığını; seller, kuraklık, orman yangınları ve en önemlisi iklim değişikliğiyle alıyoruz.

“İnsanların kendi elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.” (Rum Suresi, 41)

Birer Müslüman olarak, yaşadığımız dünyamızı emanet olarak görmeli ve torunlarımıza yaşanılır şekilde bırakmalıyız. Bunun için de en önemlisi bilinçlenmek, bilinçlendirmek, su israfından, elektrik israfından kaçınmak, geri dönüşüme (kâğıt, plastik, cam) destek olmak; bunun yanı sıra fidan dikmek, ağaçları korumak, ekosistemdeki hayvanlara iyi davranmak, merhamet etmek hepimizin sorumluluğundadır. Bu, aynı zamanda doğanın dengesi için hayati öneme de sahiptir.

Güzel dinimiz, çevremizi temiz tutmamıza, yeşillendirmemize çok önem verir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şerifinde şöyle buyurur:

“Kıyamet kopuyor olsa ve elinde bir fidan bulunsa, kıyamet kopmadan onu dikebilirse bunu hemen yapsın!” (Ahmed, III, 191, 183)

Rabbimizin bize bahşettiği bu güzel dünyamızda yaşarken de durup bir an olsun dağlara, denizlere, yıldızlara ya da bir çiçeğe, bir kelebeğe bakarak tefekkür edelim. Zira bu eşsiz manzaralar, bize sadece görsel şölen değil; aynı zamanda Rabbimizin kudretini ve azametini gösterirken, ince nizami anlamak için de açık birer ders kitabıdır.

Gökyüzünün engin maviliğinde, güneşin doğuşunda ve batışında, ayın nurunda, yıldızların parıltısında senin azametini görüyoruz. Yüksek dağların heybetinde, uçsuz bucaksız ovaların enginliğinde, sonsuz denizlerin, okyanusların derinliğinde senin kudretini hissediyoruz. Rengârenk çiçeklerin her yaprağında, yeşilin her tonuyla can bulan ormanlarda ve tarlalarda, toprağın bereketinde, suyun hayat verişinde senin eşsiz sanatına şahit oluyoruz.

Bütün bu güzellikleri yarattığın için sana sonsuz hamdüsenalar olsun.

Kalbi dualarımla…

Önceki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

İsmail UYSAL yorumladı Gönlünü Kirletme
Serdar yorumladı İman: Miras mı, Tercih mi?
nurettinacar2016@gmail.com yorumladı Bir Selamın Hakkı