-0.2 C
Bursa
30 Aralık 2025 Salı
spot_img
Ana Sayfaİslamİkindi Vakti Bağlamında Zaman Bilinci

İkindi Vakti Bağlamında Zaman Bilinci

Hz. Peygamber’in “İkindi Vakti” Temsili Bağlamında İslâm Düşüncesinde Zaman Bilinci: Kıyamet, Tarih ve Ahlâk Arasında Bir Denge Arayışı

Zaman kavramı, İslâm düşüncesinde yalnızca fiziksel ya da kronolojik bir akışı ifade etmez; bilakis insanın ahlâkî sorumluluğunu, metafizik konumunu ve eskatolojik yönelimini kuşatan temel bir anlam alanına sahiptir. Kur’an-ı Kerîm’in zamana yemin etmesi, ibadetlerin belirli vakitlere bağlanması ve insan ömrünün hesap konusu edilmesi, zamanın nötr bir zemin değil, anlam yüklü bir ilâhî emanet olduğunu açık biçimde ortaya koymaktadır. [1]

Buna karşılık modern çağda zaman, büyük ölçüde nicel, ölçülebilir ve tüketilebilir bir olguya indirgenmiştir. Saat, takvim ve verimlilik merkezli bu yaklaşım, zamanın ahlâkî ve metafizik boyutunu geri plana itmiş; bireysel düzeyde tükenmişlik, toplumsal düzeyde ise anlam krizi üretmiştir.  Bu kriz, dinî düşüncede özellikle “ahir zaman” söylemi etrafında yoğunlaşmaktadır.

Bir yandan kıyametin yakınlığı fikri, bazı yaklaşımlarda pasif bir bekleyişi ve tarihsel sorumluluktan geri çekilmeyi meşrulaştırırken; diğer yandan modern ilerlemeci tarih anlayışı, zamanı tamamen sekülerleştirerek hesap ve ahiret bilincini dışlamaktadır. İslâm düşüncesinin bu iki uç yaklaşım arasında nasıl bir denge kurduğu sorusu, çağdaş din felsefesi ve ilahiyat açısından temel bir problem alanı oluşturmaktadır.

Yüce Rabbimiz zamanı yaratan, zamanı anlamlı kılan ve zamanı kullarına emanet edendir. Kur’ân’ı Kerîm’de zaman, sadece geçen bir anlar bütünü değil; hesap, sorumluluk ve imtihan alanı olarak karşımıza çıkar.

İşte tam bu noktada Hz. Muhammed (s.a.s.), ümmetinin tarih içindeki yerini anlatırken çok derin bir temsil kullanarak buyurur ki: “Siz, ikindi vaktinden güneş batıncaya kadar çalışan ümmetsiniz…” hadisin tam metni şöyledir:

عَنْ أَبِي مُوسَى الْأَشْعَرِيِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ  : مَثَلُ الْمُسْلِمِينَ وَالْيَهُودِ وَالنَّصَارَى كَمَثَلِ رَجُلٍ اسْتَعْمَلَ عُمَّالًا، فَقَالَ: مَنْ يَعْمَلُ لِي إِلَى نِصْفِ النَّهَارِ عَلَى قِيرَاطٍ قِيرَاطٍ؟ فَعَمِلَتِ الْيَهُودُ، ثُمَّ قَالَ: مَنْ يَعْمَلُ لِي مِنْ نِصْفِ النَّهَارِ إِلَى صَلَاةِ الْعَصْرِ عَلَى قِيرَاطٍ قِيرَاطٍ؟ فَعَمِلَتِ النَّصَارَى، ثُمَّ قَالَ: مَنْ يَعْمَلُ لِي مِنْ صَلَاةِ الْعَصْرِ إِلَى مَغْرِبِ الشَّمْسِ عَلَى قِيرَاطَيْنِ قِيرَاطَيْنِ؟ فَأَنْتُمُ الَّذِينَ عَمِلْتُمْ…»

Ebû Mûsâ el-Eş‘arî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Müslümanların, Yahudilerin ve Hristiyanların durumu, işçi tutan bir adamın durumuna benzer. Adam, ‘Kim öğle vaktine kadar birer kırat ücretle benim için çalışır?’ der. Yahudiler çalışır. Sonra, ‘Kim öğleden ikindiye kadar birer kırat ücretle benim için çalışır?’ der. Hristiyanlar çalışır. Sonra, ‘Kim ikindiden güneş batıncaya kadar ikişer kırat ücretle benim için çalışır?’ der. İşte siz (ümmet-i Muhammed) ikindiden güneş batıncaya kadar çalışanlarsınız…” (Buhârî, İcâre, 11; Enbiyâ, 50; Müslim, Mesâcid, 266)

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) ümmetini ve risalet zamanını “ikindi vakti”ne benzettiği temsili hadis, bu dengeyi kurmak açısından son derece güçlü bir metin sunmaktadır. Bu yazı, söz konusu hadisi merkeze alarak, İslâm düşüncesinde zaman bilincinin nasıl inşa edildiğini ve bu bilincin modern Müslüman için ne tür normatif sonuçlar doğurduğunu incelemeyi amaçlamaktadır.

  1. Hadisin Metni, Rivayetleri ve Temel Anlam Çerçevesi

1.1. Hadisin Metni ve Kaynakları

Hz. Peygamber’in ümmetini “ikindi vakti”ne yerleştiren hadis, başta Buhârî ile Müslim olmak üzere sahih hadis külliyatında yer almıştır. Hadiste, bir işverenin günün farklı vakitlerinde işçiler tutması ve her birine belirli ücretler vermesi üzerinden, Yahudiler, Hristiyanlar ve ümmet-i Muhammed’in tarihsel konumu temsilî bir dille anlatılmaktadır.[2]

Hadisin ilgili kısmında, ümmet-i Muhammed’in günün son bölümünde, yani ikindi ile güneşin batışı arasındaki vakitte çalıştığı; buna rağmen önceki ümmetlerden daha fazla ücret aldığı ifade edilmektedir. Rivayet hem isnad hem de muhteva açısından sahih kabul edilmiş; İslâm âlimleri tarafından geniş biçimde şerh edilmiştir.

1.2. Temsilî Dil ve Zaman Metaforu

Hadiste kullanılan dil, literal bir tarih anlatımından ziyade güçlü bir temsiliyet içermektedir. Buradaki “ikindi vakti” ifadesi, yalnızca günün belirli bir saatini değil; zamanın sona yaklaşmasını, telafi imkânlarının daralmasını ve sorumluluğun yoğunlaşmasını ifade eden sembolik bir anlam alanına sahiptir.

İbn Hacer el-Askalânî, hadisi şerh ederken, ümmet-i Muhammed’in zaman bakımından sona yakın olmasının bir eksiklik değil; bilakis ilâhî fazlın tecellisine zemin hazırlayan bir durum olduğunu vurgulamaktadır.[3] Zira ücretin fazlalığı, amel süresinin uzunluğuna değil; ilâhî lütfa ve hikmete bağlıdır.

Bu çerçevede hadis üç temel unsuru aynı anda içermektedir:

  1. Zamanın kısalığı
  2. Sorumluluğun yoğunluğu
  3. İlâhî fazl ve rahmet

Bu unsurlar birlikte okunduğunda, hadisin yalnızca tarihsel bir tasnif sunmadığı; aynı zamanda zamanın ahlâkî değerini belirleyen normatif bir çerçeve sunduğu anlaşılmaktadır.

1.3. Ümmet Tasavvuru ve Son Dönem Bilinci

Hadiste ümmet-i Muhammed’in “son” bir zaman dilimine yerleştirilmesi, İslâm düşüncesinde güçlü bir ahir zaman bilinci üretmiştir. Ancak bu bilinç, çoğu zaman yanlış biçimde pasif bir bekleyiş veya tarihten el çekme olarak yorumlanmıştır.

Klasik hadis şârihleri, bu tür yorumları reddetmiş; ikindi vaktinin “bırakma” değil, “son kez çalışma” zamanı olduğunu vurgulamışlardır.[4] Dolayısıyla hadisteki sonluluk vurgusu, sorumluluğu ortadan kaldıran değil; bilakis onu yoğunlaştıran bir işlev görmektedir.

NOT: Bir dahaki yazımızda hadiste geçen ikindi vakti ve ikindi vaktinde gelen ümmetten kasıt nedir? Hadisten kastedilen zaman ve Kur’an’da zaman tasavvuru ve “ikindi” Anlam Alanı nedir? Gibi sorulara cevap arayacağız.


[1] Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-Gayb, 32/85.
[2] Buhârî, “İcâre”, 11; Müslim, “Mesâcid”, 266.
[3] İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, 7/67.
[4] Nevevî, Şerhu Sahîh-i Müslim, 6/154.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar