12 C
Bursa
2 Mayıs 2024 Perşembe
spot_img
Ana SayfaGenelİçimizdeki Arayışın İlk Adımı Tövbe

İçimizdeki Arayışın İlk Adımı Tövbe

İnsanoğlu geçmişten günümüze manevi yaşamı ihmal ederek mutluluğu yakalayamamıştır. Çünkü ezelden ebede insanın içinde nihayet bulmayan bir arayış vardır. Bu arayış fıtri bir özellik olup her insana yaratılışta bahşedilmiştir.

Bizler insan olmanın acizliğiyle arayışımızı sürdürürken içimizdeki o boşluk hissini dolduracak nesneler buluruz. Bu nesneler görünürde bir varlık ifade ediyorken hakikatte sadece bir metadan ibaret olur, şayet fani ise… Er yada geç anlarız ki fani olan yani sonlu olan her neyse o boşluğu doldurmaya yetmez. Aksine boşluk büyüdükçe büyür, ta ki insan arayışının daima ebedi olan Allah’a olduğu bilincine varıncaya dek. Bu bilince varmak ise her kişinin değil er kişinin işidir.

Hakikati gören o insan arzuladığı her sonlu dünya nimetinin ardında Allah’ın nurunun parıltısını görür hale gelir. O kişi o andan itibaren hakikat yolcusudur artık. O artık Kainat kitabından Rabbine bir yol tutar. Bu yol önce tövbe etmekten geçer. Bu kişi Allah’ın Kur’an da bahsettiği gibi geçmişte yapılan utanç verici davranışlarından dolayı pişmanlık duyar, onları bir daha yapmamak üzere kararlı bir tövbe eder ve günahkarca davranışlara yol açan her şeyden uzaklaşır. Bu tövbe Allah’a varan yolda ilk basamaktır. Ve yolun yarısıdır. Bugün ki yazımızda hakikat yolunun ilk basamağı olan tövbe üzerine konuşalım istedim.

Kişi tövbe etmeye nasıl başlar?

-Bu sorunun cevabı şudur ki; o kişi işlemekte olduğu günahı terk ederek içindeki günaha karşı koymakla başlar.

Peki daha sonra ne yapar?

-Rızkının temiz-helal olmasını sağlayarak dinini sağlamlaştırır. Çünkü rızkın dinle ilişkisi, başın bedenle olan ilişkisi gibidir. Baş düzelince tüm beden düzelir. Aynı bu şekilde rızkı da dini ölçülere göre temiz, helal olunca, bedenin organları Allah’a itaat ve teslimiyet yolunu tutarak günah olan davranışlardan temizlenip arınır.

Peki ya sonra?

-Geçmiş günlerine üzülüp, gelecek günlerini düzeltmek için gayret gösterir. Geçmişteki hataları için Allah’a sürekli dua ederek günaha dair her türlü istek ve yönelişini kalbinden uzak tutar. Allah’tan dönüşü kabul edilmiş kimselerden olmayı diler.

Peki kulu, günahtan kaçınarak Allah’a dönmeye yönelten şey nedir?

-Allah’ı yeterince tanıyan kulun ona günahı terk ederek kendisine yani Allah’a dönmeyi farz kıldığını bilmektir.

Allah, Nur suresi 31. Ayette, “Siz ey müminler, hepiniz topluca günahkârca davranışlardan dönüp Allah’a yönelin ki kurtuluşa, esenliğe erişesiniz” buyurmuştur.

Yine Tahrim Suresi 9.ayette Allah, “Siz ey imana ermiş olanlar! Gönülden tövbe ederek Allah’a yönelin. Umulur ki Rabbiniz kötü fiillerinizi yok eder” buyurmuştur.

Günahtan Allah’a dönme çabasında hangi şey kula güç verir?

-Ölümün an gibi yakın olup beklemediği bir anda geleceğini hiç akıldan çıkarmamak ve günahta ısrar edenler için hazırlanan azaptan korkmak, günahtan Allah’a dönmekte çabası olan kula güç verir.

Tüm bunların yanı sıra şu 3 şey insanı Allah’a dönmekte başarılı ve hevesli kılar;

  1. İstek ve hevalarının çoğunu terk etmek, geçmiş günahlarını hatırlayarak yemeyi içmeyi azaltmak,
  2. Ölümü sıklıkla anarak günahtan Allah’a dönme yönünde kararlılık ve çabayı pekiştirmek,
  3. Tüm bunları yapmakta ısrar etmek. Bu ısrar günahları, ölümü ve günahkârca davranışlardan Allah’a dönmenin gerekliliğini her an akılda tutmayı sağlar.

Peki kişiyi günahtan Allah’a dönme yönünde harekete geçiren şey nedir?

– Her daim korku ve ümit arasında olmaktır.

Çünkü Allah her dâim kulunu cehennem azabından korkutup cennetin nimetleri ile ümitlendirerek kulluk bilincini canlı tutmak için insanlara çağrıda bulunmuştur. İşte insanı en karanlık yolda bile Allah’a dönmeye sevk eden, kendini düzeltme ve daha iyiye ulaşma yönünde onu harekete geçiren güç, bu korku ve ümit halidir.

Allah’a dönüşünde dürüst olan kişilerin özellikleri nelerdir diye bakacak olursak;

Bu kimseler boşa geçirdiği zamanlar için daima üzüntü ve pişmanlık duyarlar. Bunun yanı sıra Allah’a dönüşünün Rabbi tarafından kabul edilip edilmediği endişesi ile yaşarlar. Bu kişiler kırık bir gönülle Allah’a kulluk etme gayreti içinde iyilikte yarışır ve günaha götürecek her türlü davranıştan olabildiğince uzak durur. Günaha girmekten o kadar korkarlar ki yeryüzü onlara dar gelmeye başlar, gönülleri iyice daralmaya başlar. En nihayetinde Allah’tan başka sığınak olmadığını kesin olarak anlarlar. Zamanla bu kimselerin içlerinde Allah’ın onları kendisine döndürdüğü ve bu yönelişte başarılı kıldığı hissi tüm bedenini ve ruhunu sarar. İşte bu kullar bu hal üzerine Rabbine kulluk görevlerini yerine getirmeye devam ederler. Onların içerisinde peydah olan bu huzur ve mutluluk, günahkârca davranışlardan dönüp Allah’a yönelmelerinin bir esintisidir. Son olarak da yapılacak tek bir şey kalmıştır;

Allah’ın kendilerine lütfedip, merhamet edip onları günahtan kulluğa sevk ettiği için sonsuz şükür hali üzerine yaşamaktır.

Rabbim bizleri günahlardan Rabbine yol tutanlardan, tövbe ağacının meyvelerinden yiyip sonsuz şükür hâline erenlerden eylesin vesselam…

Selam ve dua ile…

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Nisa yorumladı Karınca Kararınca
ummugulsumsolmaz6565@gmail.com yorumladı İnsan ve Mana
Ümmü Gülsüm Solmaz yorumladı İnsan ve Mana
Süheyla Durna yorumladı İnsan ve Mana
Rukiye yorumladı İnsan ve Mana