Sabrı umuda sarıp sarmalayarak çekilen zahmeti, cefayı sargıya almak, sıkıntıya, eziyete yara bandı yapıştırmak, merhem sürmektir.
Sabır bir boyun eğmek olarak algılanır. Oysa başı dik mücadele vermektir. Hüzne teslim olmadan, isyana bayrak açmadan gardını kuşanmaktır musibete.
3 çeşittir sabır vardır: Teslimiyetçilik, tembellik ve acizlik.
Elinden geleni yapıp gerisini Allah’a havale etmek, inancını yitirmeden tüm umutlarını Yaradan’a teslim etmek de var ki bu en güzeli. Hiçbir şey yapmadan her şeyi Allah’tan beklemek de. Kendini salıp gözyaşına teslim olmaksa acizliktir.
İnsanoğlu olarak aceleci bir varlığız. Halbuki Allah bizi pişirmek, olgunlaştırmak istiyor. Biz istiyoruz ki iki gözyaşıyla verilsin isteklerimiz. Hangi meyve çiçek açmadan rüzgarı, güneşi, yağmuru, geceyi göğüslemeden meyve olmuş?
Neye kime sabrettiğimiz kadar, nasıl ve ne kadar sabrettiğimiz de önemli. Zalime lâl olup haksızlığı sineye çekmek sabır değildir örneğin veya adaletsizliğe tanıklık eden gözlerin körü oynaması da değildir sabır.
Kimi sabır vardır olgunlaştırır kim sabır vardır insanı çürütür. Olgunlaşmak isteyen sabrına gayreti, çabayı giydirir. Zira insan mücadelesi kadar tutunur hayatın dallarına. Yok eğer çürümek istiyorsa koparmalı dallarını, zorluklarla mücadelenin. Ağır bir imtihan olduğu kadar mükâfatı büyük bir imtihandır da aynı zamanda.
Ne buyuruyordu Allah Bakara 153’de; “…Allah sabredenlerle beraberdir…”
Zorluklar karşısında Allah’tan ümidi kesmemek ama aynı zamanda bu süreçte umudu sulamak..
Sabrıyla bilinen Hz.Eyyüb’ün çilesini hangimiz çekmişizdir.
Uzun vadeli hedeflerde en güzel bekleyiştir sabır. Beklerken de hayıflanmamak, serzenişte bulunmamaktır.
“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.” (Bakara 45) buyruluyor.
Sabrı zor kılan huşu eksikliğidir, çilenin zorluğu değil!
Sevgili’den gelen cefa lütuftur bakmasını bilene.
Bakara Suresi 155. Âyette: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” buyrulur.
Allah’ın sözünde sabır ve müjde aynı cümlede geçiyorsa bundan âlâ ödül mü olur?
Mearic Suresi, 5. ayet: “Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret.”
Buradan ne anlıyoruz? Sabır yetmiyor güzel sabredeceğiz. Yani zorluklar, sıkıntılar karşısında susmak, boyun eğmek değil aslolan ya da şikayet demetiyle gözyaşını yormak değil.
Mevlânâ der ki; “Sabır, yaranın için de Yaradan’ı görmektir.” Yara da merhem de Yaradansa, o yara ve yaranın verdiği acı külfet değil hediyedir âdeta.
Hz. Ömer’in (r.a.) güzel bir sözüyle bitirelim.
“Sabır boyun eğmek değil, mücadele etmektir.”
O halde mücadeleye devam… Sabrın sonunda çiçek açmak varsa mücadele de güzeldir mücadelenin yolu da vesselam…
