13 C
Bursa
28 Nisan 2024 Pazar
spot_img
Ana SayfaGenelBu Hız Sonumuzu Getirecek

Bu Hız Sonumuzu Getirecek

Tezgahın üzerinde biriken suyu çekmek için aparatı vardı, uzun uzun çekiyordu. Taşınalı dört yıl olmuştu ve sekizinci aparatıydı bu, sürekli kullandığı için çabuk eskiyordu.

Tezgahın bir buçuk santim kenarı vardı, bu nedenle biriken su göle dönüşüyordu. Evi bakmaya geldiklerinde bunu fark etmiş ve ev sahibine, “tezgah yeni yerleştirilmiş eğiminde hata var söküp düzeltseler” demişti. Ev sahibi; “ne kadar masraf çıkar biliyor musun, bir çekçek alırsın, olur, biter” demişti. Sekizinci çekçek ve sekiz bininci çekme hareketiydi. Derin bir nefes çekti ve belli belirsiz haram bu ustanın aldığı para, kuruşuna kadar haram dedi.

Sonra düşündü, sadece aldığında mı haramdı, yoksa her gün bu zahmeti çekerken içinden içinden öfkelenip haram ettiklerinin hepsi mi teker teker haramdı? Kul hakkıydı ayrıca, kim bilir telefonuna dalmış, kafasını toplamamış, aklı nerede yapmıştı da tezgah ters eğimle tek damla suyu bile biriktiriyordu…

Hayat zor değil aslında. Belgesel izleyenler bilir, doğanın akışında rengarenk her formda canlı, içgüdüsel hareketlerle ahengin içindeler. Sadece insan o ahengin içine sığmayan, taşan, fışkıran ahengi, döngüyü kıran canlı.

Önce kendine sonra yakın çevresindekilere, sonra yetebildiği her şeye, doğaya, aleme zorluklar çıkarıp düzü terse çeviren bunu yapamasa bile yapmak için tepinen bir varlık. Öyle olmasa Cehennem yaratılır mıydı. Ne yaman bir mücadeledir, sonsuz Rahmet sahibi bir Rabbi gadaplandırıp, onun verdiği emanetle, onun mülkünde onun sözünün, emrinin dışına çıkmak.

Külliyen tüm canlılar toplansa bir insanın bir anlık isteğinin oluşturduğu eğilimi, gücü bulamaz. Böylesi muamma, böylesi karmaşık, böylesi farklı özlerden oluşan insan, elbette yaptığının her saniyesinin kaydedilip hesaba çekileceğini de bilmektedir. Zira Rabbimiz;

“İnsan, başıboş bırakılacağını ve yaptıklarından hesâba çekilmeyeceğini mi sanıyor?” (Kıyamet Sûresi, 36. Ayet) buyurmuştur.

Bugün işler çok daha kolay halloluyor, hesap kitap çabucak görülüyor diye seviniyoruz, oysa kazanılan hız ömürden ziyana katkı sağlıyor. Bir işi ne kadar çabuk yapabiliyorsak o kadar az düşünüp hesap ediyoruz. Eskiden büyük günahlar gerçekten büyük çok büyüktü. Yapması, gerçekleşmesi ciddi hesap, plan isterdi. Uğraşacaksın, çabalayacaksın tüm ayarları yapacaksın da oluşacak. Bu arada bir şey sebep olur, kenarından dönerdin ve Rabbim korudu neredeyse ateşe gidiyordum diye şükürler ederdin.

Gıybet edemezdi gençler büyüklerin yanında, şimdi mesafeleri hiçe sayan sistemle en az iki kişi ile yapılan bu büyük günah, aynı anda onlarca kişiyle dönüyor.

Şüpheli gıdalardan ateşten korkar gibi korkan insanlar, kati haramları birbirlerine ikram ediyor açıktan, çekinmeden, korkmadan, utanmadan.

“Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.” (Bakara Sûresi, 168. Ayet)

Görüyorsun, duyuyorsun, istiyorsun oluyor. “Ne yapıyorum” demeden yapmış oluyorsun. Zihinler öylesine yüklü, bellek öylesine dolu ki, geleni tasnif edip direkt, “evet bu tanıdık, bu normal, bu doğal” diyor otomatik pilot. Kendi rengi, doğrusu, yargısı yok.

De ki: ‘Ey Ehl-i kitap! Dininizde gerçeğin sınırlarından taşarak aşırılıklara düşmeyin. Daha önce kendileri saptığı gibi, pek çoklarını da saptırmış ve hâlâ da düz yoldan sapmaya devam eden bir topluluğun arzularına uymayın.’ (Maide Sûresi, 77. Ayet)

Ruhunun varlığını unutup nefsine teslim olan insanın şeytana ihtiyacı olmaz. Teknoloji ilerleyince bir çok meslek yok oldu ve o mesleği yapanlarda unutuldu. Bunların içinde ilk devre dışı kalan ve emekli olan şüphesiz şeytandır.

Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. Âl-i İmrân Sûresi, 104. ayeti unutuldu. Sözünü ayıp olur diye tutanlar. Gördüğünü görmez, duyduğunu duymaz olanlar bizim kıyamete koştuğumuzun delilidir.

Yaptığını gizleyip mahşerde açıklanmasından korkan yürekleri nasıl oldu da bu kadar ifşa eder bir hale dönüştürdüler.

Günahın açık ve kapalı (her türlüsünü) terk edin. (Çünkü) günah kazananlar, işleyip durdukları günahların karşılığında cezalandırılacaklardır. (En’âm Sûresi, 120. Ayet)

Görevlerinin bilincinde olmadan sadece para için yüzde kırk veya kırk beşiyle iş götüren insanların ürettikleriyle devam ediyoruz hayata. Elimizi attığımız her şey biraz daha kötü ve sevimsiz. Herkes mutsuz, herkes öfkeli. Bu hız yeri sarsıyor, bizi bizden alıyor, parçalanıp yok olmaya sürüklüyor.

İçinde hala insani değerleri barındıran varsa olduğu yerde dursun, derin bir nefes alıp zamanı, kendini, ruhunu, insanlığı ve ona yaşatılanı sorgulasın.

Zihnimizi işgal eden, kontrolümüzü elegeçiren her türlü etkinin yolunu kapasın. Ecelin, ölümün, yokluğun, acının terbiye etmediği, durdurmadığı günlerdeyiz.

İşimiz çok ve zor Allah yar ve yardımcımız olsun…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Nisa yorumladı Karınca Kararınca
ummugulsumsolmaz6565@gmail.com yorumladı İnsan ve Mana
Ümmü Gülsüm Solmaz yorumladı İnsan ve Mana
Süheyla Durna yorumladı İnsan ve Mana
Rukiye yorumladı İnsan ve Mana