13 C
Bursa
27 Nisan 2024 Cumartesi
spot_img
Ana SayfaDualarDuanın Önemi

Duanın Önemi

Dua Allah ile kul arasında iletişim kuran tek köprüdür.

İnsanoğlu İslam ahlakı üzerine yaratılan, yaşamı boyunca yolunu kendi akıl melekeleri dahilinde gerek arayış, gerekse kendini keşfetme gerçeği ile hayatını devam ettirir.

Tebessüm gömleğine bürünmüş sabır hırkasıyla, hayat yolculuğunu sürdüren nice insanlar içindeki feryadı, ahir hayatlarında kefaretin müsebbibi olsun diye devam ettirirler.

Karalar bağlama zayıflığı içindeki zarafetin duygusal tepkisi olamaz insanın.

Bir hisler cereyanında kalan akıl ve ruh haleti bazen de münzevi çığlığını salar dünyaya.

Dünya ile uhrevi hayat aslında birbirine benzer.

Dualarımız olmazsa kul olmamızın hiç bir değeri olamaz.

Allah ile kul arasında münasebet konusunda Hz. Peygamber’e (s.a.v.) yönetilen bir soruya Kur’an şu cevabı vermiştir.

“Kullarım beni senden sorarsalar (bilsinler ki) gerçekten ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uyusunlar, bana iman etsinler.” (Bakara, 2/186)

Dua, kulluk makamlarının en önemlisi, en faziletlisidir.

Kainat renk, renk doğa harikaları, çeşit, çeşit nimetler ve her nimete bir şifa, her şifaya bir dua sebebini ortaya koymuştur.

Yüce Mevla’m bizlere sayısız güzellikler bahşetmiş, faydalanmak için tefekküre ve sabrın karşılığında cenneti vaat etmiştir.

Dua, balığın karnındaki Yunus Peygamber’e (a.s.) selamet, kuyuda kalan Yunus Peygamber’e (a.s.) saray olmuştur. Hz. İbrahim’e (a.s.) ateş, gül bahçesi olmuştur.

Rabbim kulunu huzuruna davet ediyor bir dua, bir muhabbet kul ile yaradan arasında.
Burada ki asıl ince çizgi Yaradanın daveti ne büyük, ne özel bir davettir ki iste yeter ki, o kapıyı çalmanın adabını bil yeter ki.

“Rabbimiz şöyle dedi:” Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme girecektir.” (Mü’min, 40/60)

Kırık kalplerinize, hastalarınıza, özlemlerinize, yarınlarınıza, geçmişinize, pişmanlıklara değil midir tek şifa dualar, değil midir tek menzil dualar.

İnsanoğlu farkında olmadan ruhunu hapseder, mutsuz ve çaresiz hisseder böyle zamanlarda kendisine verilen muştulardan habersiz bir duanın, bin keramet olduğunu unutur belki de, nefs her zaman üstün çıkar dünya nedir ki, düşman nedir ki?

Dua ve zikir, istek, yalvarış, kilitli kapıları açmaz mı?

Dil ile muhabbet, gönül ile dua… Dünyanın kimine çilehane, kimine gül bahçesi olduğu duadan ibarettir. Kalbi yumuşatır, yeter ki canan, can, aşk kim olduğunu bil, yeter ki acıyan kalbinle kime sığınacağını bil.

Yükümüz serkeş, nefsimiz bivefa,
Fanidir bu dava,
Gafil eyleme gönlünü,
Kelamı kibar duanın huzuru,
Kavuş seher vakti muhabbetin sırrına…

Yolunuz gül renginde, gül kokusunda olsun her daim.

Hoşça kalın.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Nisa yorumladı Karınca Kararınca
ummugulsumsolmaz6565@gmail.com yorumladı İnsan ve Mana
Ümmü Gülsüm Solmaz yorumladı İnsan ve Mana
Süheyla Durna yorumladı İnsan ve Mana
Rukiye yorumladı İnsan ve Mana