Günümüz dünyasında insanlar o kadar çok nimete sahip oldukları halde neden halâ farkında bile olmadan isyankâr tavırlar sergilemeye devam ederler hiç düşündünüz mü? Çünkü insan dediğimiz varlık, bu fani dünyada tiyatro misalinde olduğu gibi maalesef, çok unutkan ve nankör rollere girebiliyor. Rehberimiz olan ilahi kelamın içinde de insanın ne kadar nankör, ne kadar vefasız olduğu da vurgulanıyor. Düşünsenize Allah-ü Teâlâ’nın sadece bir günlüğüne yada tek bir an, tek gözümüzü yada tek kolumuzu aldığını. Ne kadar zorlanırdık değil mi. Demek ki biz kullar, verilen nimetin kıymetini bilemiyor, şükrünü eda ederken bile özensizlik gösteriyoruz.
Sabırsızlık ise en hassas noktalarımızdan bir tanesi olsa gerek. Ama bir varlık daha var ki o da bu sabırsızlık sahasına çok fazla atak gerçekleştiriyor. Aslına bakarsanız bu varlık bizim en büyük düşmanımız olan şeytan… İşin fenası, bizim bu düşmanı çok iyi biliyor olmamız ama bir türlü karşı atakta eksiklik çekmemiz.
Çok fazla ibadet eden, çok fazla dua eden birisini düşünün. Bu ibadetkâr kardeşimiz, bu kadar çok gayretli çalışmasının karşılığı olumsuz gibi gözükse de tevekkül edip Rabbine teslim olması gerekirken, belki ilahi takdirin; Ey insan, bu kadarı senin için daha hayırlı, nasibin ise bu kadar. Sen yeter ki sabreyle diyordur.
Lakin biz fark edemediğimiz için yada o gözümüzdeki nefis perdesine bürünmüş kapalı pencereler olduğu için asıl nasibimizin elimizde olduğunu unutuyoruz ne yazık ki.
Hâlbuki biraz tefekkür ve teslimiyet içinde olsak, Zülcelali Vel İkram olan Rabbimiz nasibimizi arttıracaktır. Unutmamak gerek ilahi kelam da çok defa zikredilen, yaradanın bizim rızkımıza kefil olduğu ve ecel gelmedikçe de nasibimizin her daim olacağı beyan edilmektedir. Şeytanın ise rızık konusunda insanı saptıracağı bahsi sadece bir yerde geçmesine rağmen yinede insanoğlu nefsine düşüp nasibinden fazlasını arzulamaktadır. İsteklerimiz sınırsız lakin bu fani dünya sınırlıdır. Ama asıl mühim olanı ise şudur ey dostlar. Cennet ve cehennem sonsuzdur.
Sonsuz olan öte alem için şu fani dünyada ki nasibimize hamd edip teslim olup olanda da olmayanda da hayır var deyip, bu tiyatro sahnesi misali dünyadan ayrılmadan gayrete devam edelim.
Vesselam…
Selâmetle kalın inşallah…
