16 C
Bursa
13 Ekim 2024 Pazar
spot_img
Ana SayfaGenelZaman İsrafı

Zaman İsrafı

“İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” (Buhârî, Rikak 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 1; İbni Mâce, Zühd 15)

Sağlık kaybedince kıymetini bildiğimiz, varlığında fark edemediğimiz en kıymetli nimetimiz.

Hz. Ali (r.a.) : “Sağlık sadece hastaların görebildiği sağlıklı insanların başlarında taşıdıkları bir taçtır” buyurmuşlar. Öyle bir taç ki taşıyorsun haberin yok onu sadece hasta olanlar görebiliyorlar. Sağlığa karşı duyarsızlığımız ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

Elimizdeki nimetlerin kıymet bulmaması, yerinde kullanılmaması ve değerince hamd edilmemesi o nimetlerden mahrum bırakılmakla tehdit edilmemizle önümüze çıkıyor. Bu ihtar ayeti kerimede açıkça, Kıymetini bilmediğiniz nimetleri elinizden alırız şeklinde açık ve net.

Bakalım nimetlerimize. Sağlık. Akıl ve beden sağlığı, beden bütünlüğü huzur ve sükunet en kıymetli nimetlerimiz. İhmale, hor kullanmaya müsaade edilmiyor. Madde kullanımı, aşırı yorulma, yeteri kadar iyi beslenmemek ve dinlenmemek bedene zulüm olarak adlandırılıyor.

Rabbimiz bizi başıboş bırakmayıp bu beden emanetini en verimli ve en güzel nasıl yönetiriz kurallarla önümüze koyuyor.

Bir başka kıymetimiz ise zaman. Zaman eşittir ömür. Sayılı nefeslerin geri gelmeyeceği ve iki alemi güzelleştirecek ne varsa bunu zamanla yapabildiğimizi idrak etmemiz lazım. Türlü ibadetleri planlayıp sabahı vefat eden birine o planlar bir fayda sağlamayacak. Nefes en hayırlı olan için kullanılırsa kara dönüşür, boş uğraşlar bu hazineyi talan etmekten başka bir şey değildir.

Boş vakit sana bir nimettir. Elzem işlerin ardında kalan zamana denir. Rızık kapın işin, ruh dünyanı besleyen uğraşın, bedenini besleyen ihtiyaçların bittiğinde sana kalan zaman dilimidir ki bonus bonus kar zamanıdır.

İnsan sürekli değişen, başkalaşan, yenilenen bir varlıktır. Akış onda birikenleri eksiltir. Dış etkiler ve baskı onu sürekli ileri iter. Durduğunda zaman durmaz, ömür durmaz ancak gelişim durur. Durduğunda akan ve ileri doğru giden her şeyin gerisinde kalır.

Bu telafisi zor bir açıklığa dönüşürse, anlamak ve anlaşmak işi ciddi anlamda hasar görür.

Elindeki zamanın bir kısmını hayatta kalmak için lazım olan geçim sağlamaya bir kısmını ise kendini zamanın üzerinde ayakta tutacak gelişime harcamalıdır.

Aksi takdirde akışın gerisinde iki alemini de ziyan etmiş olur.

Üzerimizde türlü nimetler var. İçlerimizde sırlı hazineler. Kendi dünyasının keşfinde ömür tüketenler önümüzü ve yolumuzu aydınlatmıştır insanlık tarihi boyunca. Böyle zor ve büyüleyici bir uğraş varken boş zaman olur mu oluşur mu düşünmek lazım.

Dünya seni bırakmaz milyon çeşit cazip uğraşla bağlar kendine. Başını kaldırıp önüne bakmayanlara silah mı dayadılar hayır. Nefslerine bal sürüyorlar. Birbirinin aynı koca bir ömür, tattığı tadacağı dakikalık izleme ve sanal doyum, ne bir ahenk var ne bir uyum, biçare esir olmuş insanlık kendi minik ekran sihrine.

Mevsimler değişiyor fark edilmiyor. Sevdiklerimiz dünya değiştiriyor, acıtmıyor. Hazlarımız, hislerimiz, tatlarımız, lezzetlerimiz yok oluyor göremiyor. Giderek ruhsuz zombilere dönüşen insanlığa zaman israfını, nimetten gafletin, o nimetten mahrum bırakılmak olduğunu anlatamıyoruz.

Boş durmak kasları erittiği gibi yağlanma, şekil bozukluğu ve depresyon sebebi olarak çıkıyor karşımıza. Hareket, uğraş, gayret, pes etmemek gibi kelimeleri ekran oyunlarında kullanan gençlik orada harcadıkları zaman diliminde her gün 2 sayfa yazsalar koca koca kitaplar, bir formülle ilgilenseler sayısız keşif yapabilirler, boş zaman denilen tam olarak bu işleri yapmamaktır ki bile isteye olunca hesap sebebidir.

Rabbimiz bizi bulunduğu anın farkında olup tadını çıkaran olmaya teşvik ediyor. Nimetleri verip ne yaptığımıza göre değerlendirip muamele etmesi bundan.

Hilkaten aziz olan insan bu özüne sadık olup elindeki sağlığı gitmeden bedenine iyi bakıp, işlerini planlayarak öğrenmeli, üretmeli, vakti saniye ve dakikalardan somut değerlere dönüştürmeli…

Burası dünya her şey vakte tabi. Sonlu vakit bitmiş demektir, emanet olan sana ait değildir.
Rabbim hakkıyla amel eden ve ömrünü ihya edenlerden eylesin hepimizi.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SOSYAL MEDYA

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
4,338TakipçilerTakip Et
- Reklam -spot_img

Yeni İçerikler

Son Yorumlar

Mücahide yorumladı Küçücük Yüreğim
Makbule Ar yorumladı Küçücük Yüreğim
Melik Köroğlu (salihi) yorumladı İslâmiyet’in Penceresinden Çocuklar
Rıdvan kamar yorumladı Modern Dünyanın Gizli Düşmanı